Kasvetli bir Ankara sabahına uyanıyorum. Hava, gerçekten soğuğu sevebilen benim gibi insanlar için huzur verici görünüyor. Bu güzel pazar gününe onlarca aktivite sığdırabilirdim, bir sürü plan yapabilirdim ama haftalardır tek düşündüğüm şey ‘’pazar günü Hakan Günday okuyacağım’’ düşüncesi koca bir günümü ayırmak için aslında güzel bir sebep.
“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.”
Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi.
Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..”
Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
“Ben ne okudum yahu!” tepkisini hepiniz duymuşsunuzdur. Net olarak şunu söyleyebilirim ki, bu tepkiyi daha çok hak eden başka bir kitap okumamıştım. Hayretler içerisindeyim, özellikle son bölüm beni dehşete düşürmüş durumda ve bu inceleme zor olacak. Daha sonsözü gördüğüm anda Ali Ece çığlıklarımı atarak: “Dalga mı geçiyorsun be!” demiştim, çünkü
YASAKLI KİTAPLAR LİSTESİ
Farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitaplar dünya üzerinde hep olmuştur. Birçok durumda
Herkesin bu kadar beğenip yere göğe koyamadığı bir yazar ve kitap hakkında nasıl inceleme yazacağım bilmiyorum. Linç edilmekten korktuğumu da belirtmek isterim :D Bu linç kültürünü bırakalım hanımefendiler ve beyefendiler :))
Orhan Pamuk’un okuduğum ilk kitabıydı. Yazar hakkında bir hükme varmak için çok erken olsa da, en iyi eseri olarak
ㅤ
‘’Fakat Tanrı zaman zaman insanı, düşünülemez olanı düşünmek zorunda bırakır.’’
Hugo ve Nebula gibi birçok prestijli ödüle layık görülen Amerikalı yazar
Ursula K. Le Guin, yazdığı çocuk edebiyatı ürünleri, şiirleri ve denemelerinin yanı sıra içerisinde bilim-kurgu ve fantastik eserlerinin de bulunduğu spekülatif kurgu alanında da birçok çalışmaya imza
Hayat Güzeldir filmini izlemişsinizdir, Piyanist filmini ya da Schindler'in Listesi filmini, çok beğendiniz dimi? Evet harika filmler ben de çok beğendim, daha doğrusu duygulandım. Filmlerdeki dram fena, kurgu güzel. Ama bu filmler ne kadar başarılı da olsa, doğru da olsa (Yahudiler çok büyük bir kıyıma uğradı) bu filmlerdeki asıl amaç duyar
Dikkat! Kitap içinde geçen alıntılar ve ufakta olsa konuya yaklaşım olduğundan, bazı kişiler tarafından inceleme içeriğinde spoiler varmış gibi algılanabilir. Lütfen, bunun bilinci ile okumanızda fayda var…
> Konusu itibariyle kitapla bağdaşacağı için, bu incelemeye şu söz ile giriş yapmak isterim; ❝İnsan yaşamı ne zaman başlar? Ana rahmine
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Okuldayken tarih derslerini neden dinleyemediğimi buldum. Çünkü bize sadece Osmanlı Devleti tarihi anlatılıyordu!
"Politika tabii bir şeydir, hayatın içindedir. Adımınızı sokağa
andre breton: şair, kuramcı ve gerçeküstcülüğün babası…
rimbaud ve apollinaire’den, daha sonra lautreamont’tan etkilendi. Andre breton ve arkadaşlarına göre, insan ve sanat ancak bilinçaltı serbest bırakıldığında özgür olabilirdi. Breton’un getirdiği bu düşünce akımı çok geçmeden tüm edebiyatın da ötesinde birçok sanat dalını etkileyecektir.
Sosyoloji profesörü Diana Scully, on yıl süren araştırma ve inceleme çalışmaları neticesinde bu kitabı topluma kazandırmıştır. Kendisi bu süreçte tutuklu tecavüzcüler ile ilgili araştırmalarda, Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün Tecavüzü Denetleme ve Önleme Ulusal Merkezi tarafından desteklenmiştir. Bu merkez ABD'de 1975 senesinde kurulmuştur.