Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

F.

“Gözlerinden ÖPERİM. Umudum postalarda, vay beni! Beni!”
Reklam
Ne demek biliyor musun bir insanı sevmek Birden dünyada kötü insan kalmıyor Puhu kuşları saka kuşlarının şarkısını söylüyor geceye Bütün erkekler kadınların önünde inceliğe dönüşüyor Tanrı, çocukların sevgisiyle iyileştiriyor dünyamızı Sular yıldızlar çimenler bahçeler güneş salkımları Hepsi günde bin kez sonsuzluğundan doğuruyor bizi. Yalnızlık öyle bir arzuyla bakıyor ki hayata Bütün ölü zamanlar bizimle konuşmaya başlıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insana inanmak ne demek biliyor musun Kapının önündeki ağaçlarla birden çiçeğe duruyorsun Sokaktaki kedi bacaklarından önce boynuna dolanıyor Gidip ilk gençliğin uykularına boyanıyorsun Yağmur öyle gamzeler açıyor ki baktığın yerlere İlan-ı aşk makamından bir ürperti dudaklarının neminde Unuttuğun mavilik gövdeni bahar dalına çeviriyor.
Nasıl bir tanrının çocuklarıyız böyle Her şeyde bir ‘hak etmiyoruz’ duygusu Hayranlık ve küçümsemeden yapılmış Zehirli bir sevgi, bir güzellik korkusu Hepimiz içimizdeki şarkıyla ölüyoruz.
Reklam
Erdem, öyle mi? Dünya, çocuk ölülerinin üstünde Parayla sevişirken…
… Biz, neye sevindiğimizi bilmeden Akşamlara kadar koşar, koşardık.
77 syf.
·
Puan vermedi
Otların Uğultusu Altında
Otların Uğultusu AltındaŞükrü Erbaş
8.6/10 · 3.947 okunma
Boğazda hiç nenleri değiştirmeksizin salt hokkabazlık edip çevreyi güldürdüğünü sanarak, salt insanların temel yaşamalarını bozmayıp arada bir eğlendirdiği, avuttuğu için, bir bakıma kandırdığı, başkaldırmağa değil de boyun eğmeğe iteklediği için onları, çaresiz, tek, umutsuz olduğunu sandığı için, kıymış mıdır kendisine vapur? Gecenin ortasında, yıkma ve yakmaların, çığlıklarını nasıl yankıladığımızı duymuş, bilmiş, umutsuzluğa düşmenin gereksizliğini kavramış, yapabileceğinin ne olduğunu çok iyi bilen bir taş parçası denli yeni bilinçler yaratmak üzere, başka ülkelere doğru yola çıkmamış mıdır? Sevinçten gözleri yaşarmış mıdır? Uykularımızın içinde bugün bile düdük sesleri duyarak uyandığımızı biliyor mudur? Hiç vardiyacısı, nöbetçisi olmadan bir vapur bağlar mı? Vapur olur da, kopar gider de kaptanı ortaya çıkmaz mı? Hani benim kaptan köşküm, serdümenim? Davlumbazımı çok özledim diye ağlamaz mı? Şimdi ben ne olacağım diye haykırmaz mı?
Reklam
-Bu menekşe bu pencereyi sevmedi. -Toprağı ve suyu sevmiş miydi ki?
Sen geldin ya sevgilim. Burada onlar yaşayamaz
Babam da bardağın yuvarlandığı yöne bakıyordu. “Beni burada bırak, git sen” dedi. Sesi kırıktı. Belki de şöyleydi: Sesi azalıyordu. Demin can kulağıyla dinliyordum onu. Sanki birden tek kulağımla duymaya başlamıştım sesini. Diğer kulağım sürekli kuş sesleriyle doluyordu. Sabah kuşları. Adlarını bana tek tek bellettiği kuşlar. Kuşlara kızmıyordum. Yerden bir taş alıp atmalı mıydı ki? Babamın sesi neredeydi?
Mektup diyor ki: Mevsimlerin birbirine karışıyor. Yazla güz, kışla ilkyaz garip panayır ustalarıdır. Her birinin çadırında bir özge hüzün bulunur. El verir de ondurmazlar ve hüzün kabilelerine katarlar seni. Vardıkları konakta yakalanırsın ve ten bedeli ödeyip kurtarırlar seni. Mektup diyor ki: Herkese sus diyen bir yargıç ünlemektedir senin sayıklamanda. Gündüzlerin sahradır ve gecelerin de bir mesel imbatıdır. Acıkmıştır hem kuma, hem su serpintisine. Yazıklanan bir yüreksin kendinden sakındıkça. Mektup bunu diyor: Açıldıkça kapanacak, kapandıkça açılacaktır sevda. Sen de bağırtılarını kimse duymuyor diye yükseneceksin.
152 syf.
·
Puan vermedi
Ten ve Gölge
Ten ve GölgeHulki Aktunç
8.2/10 · 34 okunma
516 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.