Yirminci yüzyılın başlarında toplumlarıyla tasarım yoluyla amansızca çarpıştılar. Sanayileşme, teknolojik devrim ve dünya savaşının yarattığı kaosla çevrelenmiş olarak düzen ve anlam aradılar. Bu sanatçılar manifestolarda seslerini duyurdular ve yepyeni, çarpıcı bir görsel dağarcıkla afişler, kitaplar, dergiler ve harf karakterleri yarattılar. Şövaleleri terkedip, kitlesel iletişimi benimsediler. Simetri ve süsleme gibi estetik gelenekleri, dünya üzerinden kazınması gereken bayat artıklar olarak gördüler. Bunların yerine avangard, ilham için pırıltılı, etkin, işlevsel ve kuvvetli makinelere baktı. Bu modern dünyaya uygun, kirlenmemiş görsel biçimler keşfetmeye yöneldiler. Böyle deneyler yoluyla, asimetrik mizanpaj, etkin beyaz alan, seri tasarım, geometrik harf karakterleri, minimalizm, hiyerarşi, işlevsellik ve evrensellik gibi ögeleri keşfettiler. Onların emekleri sonucunda Fütürizm, Dadaizm, De Stijl, konstrüktivizm, Yeni Tipografi gibi akımlar ortaya çıktı. Fikirlerinin çarpışması ve birleşmesi, grafik tasarım endüstrisinin üzerine kurulduğu modern temeli meydana getirdi.