Merhabalaaaar!
Eserde, Rosa adında Alman kökenli, Katolik inancında yetiştirilmiş bir kadının, çocukluktan itibaren toplumun dayattığı kadın kimliği öngörüsünün dışında kalması ve bu durumla olan mücadelesi anlatılır.
Tante Rosa, geleneksel kadınlık rollerine uymayan, özgür ruhlu ve bağımsız bir karakterdir. Bu nedenle, çevresi tarafından sürekli eleştiriye ve dışlamaya maruz kalır. Rosa, yaşadığı zorluklara rağmen hayatta kalmak için çabalamaya devam eder ve kendi kimliğini korumak için mücadele eder.
Sevgi Soysal, "Tante Rosa"da sadece Rosa'nın hikayesini değil, aynı zamanda 1960'ların Türkiye'sinde yaşayan kadınların genel durumunu da ele alır. Eserde, ataerkil toplumun kadınlara dayattığı kısıtlamalar ve bu kısıtlamalara karşı çıkan kadınların yaşadığı zorluklar gözler önüne serilir.
"Tante Rosa", yalın ve akıcı bir dille yazılmış olsa da, oldukça derinlikli ve etkileyici bir eserdir. Sevgi Soysal'ın usta kaleminden çıkan bu kitap, okurları Rosa'nın hikayesine ortak olmaya ve onunla birlikte duygusal bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor. Kitabı tavsiye ederim.
•Ölüm, bazen öyle zamansız ve acıdır ki, koyu bir gölge olup siner kısa da olsa dolu dolu yaşanmış bir yaşamın ve o yaşamdan geride kalanların üstüne.
Sayfa 11
•Yasaklar prensesler için değildir. Prensesler hangi yasayı çiğnerlerse çiğnesinler bir şeycikler olmaz, çünkü bir gün prens atla gelerek prensesi kurtaracaktır.
Sayfa 22