"Otomatik" hislerinizi çocukluğunuzdan beri çok kereler uygulamışsınızdır. Her zaman dendiği gibi , " Mükemmelliğe prova ile ulaşılır!"
Sayfa 17
Arabamı doktorun ofisine doğru sürerken kendimi Phillip’in seyrettiği bir filmde başroldeymişim gibi hayal ediyordum; camlar açık, saçlarım uçuşuyor, tek elim direksiyonda. Kırmızı ışıkta beklerken, gizemli bakışlarımı önümdeki yola çevirmiştim. “Kim bu kadın?’’ diye merak ediyor olmalıydı etraftakiler. “Mavi Honda’nın içindeki bu orta yaşlı kadın da kim?’’ Ağır ağır park alanına girdim, oradan da asansöre bindim. Parmağım, sanki her gün aynı kata çıkıyormuşum gibi bir rahatlık içinde 12. katın düğmesine bastı. O parmak ki ne maceralara hazırdı. Asansörün kapısı kapandığında tavandaki aynadan kendimi süzdüm ve eğer Phillip bekleme odasındaysa yüzümün alacağı şekli prova ettim. Şaşırmış görünecektim ancak aşırıya kaçmadan; ayrıca boynumu bu kadar uzatmama gerek yoktu, adamın tavanda olacak hali yok. Koridor boyunca yüz ifadem üzerine çalıştım. Ah! Ah, merhaba! Ve işte kapının önündeydim.
Everest YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
“Sahne yapmacık şeyler sunar; yaşam muhtemelen daha gerçek ve genelde pek de iyi prova edilmemiş şeyler sunar. Belki bundan da önemlisi, sahnede oyuncu bir karakter kılığına girerek kendini başka oyuncular tarafından yansıtılan karakterlere sunar.
Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu
Günlük Yaşamda Benliğin SunumuErving Goffman · Metis Yayıncılık · 2020379 okunma
Gerçeği, iyi oynanan bir oyun haline getirebilmek için hiç bir fedakârlıktan çekinmemek gerekiyordu. İnsanların arasına karıştığımız zaman da, sabırlı bir yönetmen gibi onlara oyunların kurallarını öğretmeliydik. İnsanlar, çok kötü oyunlar oynuyorlardı genellikle. Her şeyi ancak bir kere, o da prova yapmadan, oynamak fırsatını buluyorlardı; üstelik, iyi bir •oyuncuda bulunması gereken özelliklerden de haberleri yoktu. Böyle uzun bir oyunu, bu kadar sorumsuzca oynamayı, albayımın aklı almıyordu. İnsanların mimikleri ve jestleri son derece acemiceydi; diksiyonları inanılmaz bir şekilde bozuktu. Birçok kelimeyi yanlış söylüyorlardı. Başarısızlıkları bu yüzdendi. Birçok insan da kendisine uygun olmayan rolü benimsiyordu. İyi bir yönetmenin varlığına büyük ihtiyaç vardı. Anladım albayım,' diye bağırdım bir gün. 'Demek bunun için insanların arasında bulunmaya katlanamıyorum. Bu yüzden, onlar kötü oyunlarına başlayınca, kaçacak delik arıyorum.' 'Sende doğuştan tiyatro sezgisi var,' dedi albayım. 'O halde ne yapalım albayım?' diye ümitsizce sordum. 'Oyunları düzeltelim,' dedi kısaca.
Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın? Yaşamın hep bir taslak gibi olması da bundandır işte. Yok, "taslak" da tam anlatamıyor demek istediğimi; çünkü taslak bir şeyin ana çizgileriyle belirmesi demektir, bir resmin az çok ortaya çıkmasıdır, yaşamımız dediğimiz taslaksa hiçbir şeyin taslağı değildir, bir resmin resme dönüşmeyecek ana çizgileridir.
Sayfa 16
Yeditepe İstanbul
Kaç kişi kaldık azizim, sevgilisine aşk mektubu yazmayı hüner sayan? Kaç kişi kaldık mürekkebi damlayan bir kalemle tek telaşı güzel cümleler kurmak olan? Gece pencerenin kenarında bir kağıdı Türkçe ile süslemeyi marifet bilen, kaç kişiyiz? Aşk mektupları cüretkârdır en başta. Çünkü o en güzel cümlelerin en dokunaklı yerinde sevdiğinin hayal
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.