Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Artık dünya gelmesi gereken son noktaya geldi ve anarşi yeniden yükselişe geçti. Artık dünyanın yeni düzene girdiği bu dönemde savaşlar ve cepheler yeniden artacak, Yeniden somurgeleşme başlayacak, Güçlenen asya, Avrupa ve Amerikada kurduğu hegemonyasını aleni bir şekilde gösterecektir. Buna binaen sivil itaatsizlikler başlayacak, İnsanoğlunun kurduğu yapay düzen ilk kendisini vuracaktır. "
**** Yediği önünde, yemediği ardında semiz bir zenginin kuş sütü eksik sofraları lüks tüketim içine girer. Ama bir emekçinin yediği yemek, buhar üreten bir makinede bu iş için yakılan kömürden farksızdır. ****
Reklam
Çok uzak sayılmayacak bir gelecekte, köleliğinden yorulan insan,kurtuluşunu, tüm yeteneklerini ve bireyselliğini olanca genişliğiyle ortaya çıkarabilme, belli refah düzeyine ulaşma gibi ortak amaçlar çevresinde kenetlenmiş özgür insanların özgür eylemlerinde bulacaktır.
AGORA KİTAPLIĞI
Anarşistler her şeyden önce, her ne biçimde olursa olsun devleti desteklemeye, devlet aygıtının bir parçası olmaya şiddetle karşı çıkarlar. Günümüzde devletin denetiminde olan işlevleri üstlenmek amacıyla binlerce grup, örgüt kurulmaktadır; bu yaygın ve çok doğru eğilime anarşistler omuz verirler; ayrıca, tarım ve sanayi işçilerinin de, burjuvazinin kurduğu devleti güçlendirmek yerine,bu doğrultuda yaşayan, canlı örgütler yaratmalarına katkıda bulunurlar.
AGORA KİTAPLIĞI
Memur üretme çiftliği gibi çalışan bu kulübün son derece güçlü öyle bir devlet ideali vardı ki, bunun içinde bağımsız ve egemen komünler türünden yerel iktidarlara yer olmadığı gibi, işçi sendikaları türünden profesyonel örgütlere de yer yoktu.
AGORA KİTAPLIĞI
Ah, bizleri yönetenlerin daha üstün bir sınıfı temsil ettiğini, biz basit ölümlülerin çektiklerinden bir haber olduklarını itiraf etsek nasıl güzel bir ütopya ve muhteşem bir hayal kurabiliriz.
Reklam
Eğer güç sahibi insanlar otorite aşıklarının yansıtmaya çalıştığı kadar zeki ve halka bağlı olsalardı, ne kadar iyi bir devlet ve babacan bir ütopya oluşturabilirdik.
Eğer erdemli efendileriniz varsa köleliğin ne gibi bir zararı olabilir ki?
Otuz yıl önce sık sık bahsedilen köle sahibini hatırlıyor muyuz? Kölelerine bir baba gibi bakması gerekmiyor muydu?… Hem yasalar köle sahipleri yoldan çıktıkları an onları cezalandıracak şekilde düzenlenmemiş miydi? Böyle olduğu bize kim bilir kaç defa söylendi. Ancak gerçek şuydu ki sakat bırakılan kölelerin çığlıkları ve parmakları kerpetenle sıkıştırılan kadınların hıçkırıkları Brezilya seyahatinden dönen Darwin’in kulaklarından yıllarca gitmedi.
Demek ki halkın -her şeyi üreten, ama ürettikleri dağıtılırken bundan pay almasına izin verilmeyen geniş halk yığınlarının- özgürleşebilmek için, yaratıcı gücünün bütünüyle ortaya çıkmasına olanak sağlayacak araçlar bulması ve hem üretimi, hem de tüketimi biçimlendirecek yeni yöntemler geliştirmesi gerekiyor.
AGORA KİTAPLIĞI
Ama belediyeler, özellikle de büyük kentlerin ilerici seksiyonları bununla yetinmediler.Ulusal Meclis ruhban sınıfının topraklarının müsadere edilip satılacağını açıkladığında, devletin bu kararın nasıl, hangi düzenlemelerle hayata geçirileceğine ilişkin hiçbir hazırlığı yoktu.
AGORA KİTAPLIĞI
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.