Gözüm dalıyor yine debelenen ruhlara.
Beden kisvesinden ileriye gidemeyenlere.
Varlığı sadece ve sadece zahide sananlara.
İsbat için sözünü değil, sesini yükseltenlere.
İnsanlara kalbinin güzelliği için değil mevkisi için değer verenlere.
Gönlüm takılıyor habersizlere.
Varlığı sadece dünyadan ibaret sananlara.
Var edicilerden bir haber olanlara.
Sevmeyenlere, zikretmeyenlere...
...Esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize, kuruyup kalmamıza, kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemize neden olan, pişmanlığın ta kendisi.
Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar da değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleştir ve bu da başka sapmalara yol açar...