Ser-azad

Sabitlenmiş gönderi
SONRALARI benim de ölümüm gelip çatacak bir gün ışık dalgalarıyla parıldayan bir baharda uzak ve dumanlı bir kışta ya da feryat figandan arınmış bir hazanda benim de ölümüm gelip çatacak bir gün bu acı tatlı günlerin birinde diğer günler gibi bomboş bir günde dünlerin ve bugünlerin gölgesinde
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
sanırım bir zaman sonra kendi varlığımdan dahi sıkılır oldum. kolay değil kabullenmesi. felaket turisti gibi dolansam da uzun süre ortalıklarda, sonunda sıkıntı gelip beni de buldu. ama yunanlar hiçliğin başlangıcında da sıkıntı var, demişlerdi. tanrılar insanoğlunu kapkara, hayattan yoksun topraktan yoğurmuştu ve kabul edelim bu umut veren bir şeydi.
320 syf.
·
Not rated
Keder ve Mutluluk
Keder ve MutlulukMeg Mason
8/10 · 201 reads

Reader Follow Recommendations

See All
"en merak ettiğim şey senin kendine ne teşhis koyduğun martha." düşünmem gerekiyormuş gibi sustum. "insan olmayı beceremediğim. hayatta kalmayı diğer insanlara kıyasla daha zor buluyorum."
"nostos, eve dönüş. algos, acı. nostalji, dindirilmemiş geri dönme özleminin neden olduğu ıstıraptır." dedi. özlemini çektiğimiz ev artık olsa da olmasa da." diye de ekledi.
Reklam
-woody allen filmlerini sever misin? -hayır, kimse sevmez. -bu akşam beraber bir tanesini seyretmek ister misin? -isterim.
onun için çok mutluydum fakat nasıl hayatta kalacağımı bilmiyordum.
ve siz ey ortalığı vâveylaya veren kuşlar, özgürsünüz.
312 syf.
·
Not rated
·
Read in 294 days
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad
8.6/10 · 1,654 reads
KUŞ ÖLÜMLÜDÜR içim sıkılıyor içim sıkılıyor avluya çıkıyorum ve parmaklarımı gecenin gergin teninde gezdiriyorum hiç ışık yok hiç ışık yok kimse güneşle tanıştırmayacak beni kimse serçelerin şölenine götürmeyecek beni uçmayı anımsa kuş ölümlüdür.
Reklam
yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum ben bunca elin boşunalığını düşünmekten bunca yüzün yabancılaşmasından korkuyorum
hüzünlü, küçük bir peri tanıyorum ben okyanusta yaşayan ve yüreğini ahşap neyinde usul usul çalan hüzünlü, küçük bir peri geceleri bir buseyle ölen gün ağarırken bir buseyle yeniden doğacak olan
ellerimi bahçeye dikiyorum yeşereceğim biliyorum, biliyorum, biliyorum ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın arasına yumurtlayacaklar
ah! bana düşen budur bana düşen budur bana düşen bir perdenin asılışının benden aldığı gökyüzüdür bana düşen terk edilmiş bir merdivenden inmek ve yalnızlık içinde çürüyen bir şeye ulaşmaktır bana düşen hatıralar bahçesinde hüzünle dolaşmaktır ve "ellerini seviyorum" diyen sesin kederinde ölmektir
tüm varlığım karanlık bir âyettir benim seni kendinde tekrarlayarak yeşermenin ve çiceklenmenin sonsuz gündoğumuna götürecek. ben bu âyette senin için âh çektim, âh! ben bu âyetle ağaçla ve suyla ve ateşle birleştirdim seni
acaba zamanı gelmedi mi bu küçük pencerenin ardına kadar açıl açıl açılmasının ve gökyüzünün yağmasının ve bir adamın kendi cenazesinde gözyaşı dökerek namaz kılmasının?
466 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.