Bir duble rakı koy bana ben saçlarınla oynayayım Meze falan istemem sadece konuş benimle Ne anlatırsan anlat yeter ki eksilmesin Kulaklarımdan sesin bak her şeyim buna bağlı Ne hükmü var mesafenin, iste sen ben hallederim İste sen masallardaki ejderhaları bile döverim Bir kendime yetmez gücüm başka her şeye yeter Sen iste gerekirse kendimden de vazgeçerim İnsanlar ne tuhaf hepsinde ayrı kaygı Umrunda değiliz kimsenin Allah aşkına gör artık Bir sen varsın işte bir ben bir de senin gülüşün Gülüşün diyorum gülüm, bak tam burda ağlıyorum Valla bak ağlıyorum senin haberin bile yok Kimselerin haberi yok diyorum ya hepsi tuhaf Tuhaf yer bura bu dünya bilmem ki nasıl anlatsam Ah bilmiyorum gülüm ben hiçbir şey bilmiyorum Tek seni seviyorum ben başka bir şey bilmiyorum.
İthaki yayınlarıKitabı okudu
Orhan Veli, rakısına çok değer verirdi. Nazım Hikmet için açlık grevine girdiğimiz günlerde, avare avare dolaşırken bana demişti ki, "Rakı yok, meze yok, dolaş babam dolaş!"
Reklam
Rus kızı votka gibidir tek başına içilir, hiçbir şey istemez ama Türk kızı rakı gibidir. Yanında meze ister, peynir kavun ister, ister oğlu ister.
Sayfa 110Kitabı okudu
Sofrada meleklerden artan meze var Tüm aile rakı ve kan içiyoruz kahvaltıda Masanın altındaki parsı kimse görmüyor Ellerimle besliyorum kırıcı aşkı ve gölgemi Ellerimle besliyorum vahşi doğanın bana armağanını Bu yaz hep klasik müzik dinlenecek Çok gözyaşı akacak - hep.
Dünya Her gün acımasızlığa bir gemi kaldırırken Saflıklar kurnazlık arasındaki o sırat Köprüsünde sen, değişik taklalar deniyorsun Ama nereye kadar, işte buraya kadar Şehrin seni çoktan unuttu, yokluğun Bayatlamış ve geri çevrilen bir meze Bir zamanlar hayat sandığın rakı masalarında Evet, işte buraya kadar hükmün Kendini vurmayacaksan bir daha bıçak taşıma Ölme, kendi elinden olmayacaksa ölümün...
Sayfa 325 - Kırmızı Kedi Yayınevi, İkinci Basım, Ekim 2017
Peynir alafranga sofralarda yemek sonunda hazmı kolaylaştırıcı, alaturka sofralarda meze olarak yemekten önce yenir. Çatalla kesilmez. Ve çatalla yenmez. Bıcakla kesilir, ekmek üzerine konur ve sol elle ağızda götürülür. Peynir çok teklifsiz rakı sofralarında çatalla yenebilir.
Sayfa 131
Reklam
Yumruk mezesi
Ayaktakımı için küçük koltuklardan başka bir de ayaklı meyhaneler vardı. Ayaklı meyhaneler seyyar içki satıcılarıydı; ekseriyetle Ermenilerden olurdu; dükkânı, tezgâhı, fıçısı, ustası, sakisi hep kendisiydi; bellerine ucu musluklu, içi rakı veya şarap doldurulmuş gayet uzun bir koyun bağırsağı sararlar, sırtlarında bir cüppe, cüppenin iç cebinde bir kadeh olur, omuzlarına da alamet olarak birer peşkir atarlardı. Ayaklı meyhaneler en çok Bahçekapı ve Yemiş iskelesi, Galata ve civarında dolaşırlardı. Müşterilerini gördü mü etrafı kollayarak bir bakkal veya manav dükkânına girer, kuşağının arasındaki musluktan kadehi doldurup peşi sıra giren müşterisine, vücudunun hararetiyle ısınmış içkiyi sunardı; kadehi bir yudumda yuvarlayan baldırı çıplak ayyaş da ya bir üzüm tanesini yahut mevsimine göre bir meyveyi meze yapardı, çoğu da ağzını elinin tersiyle silip gider, buna da "yumruk mezesi" denilirdi.
Sayfa 53 - Doğan kitapKitabı okudu
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
— İki üç duble rakı ve biraz meze kâfi...
Önceki geceyi gayet net hatırlıyordum şimdi. İçmiştim, evet ama son gecelerin aşırılığıyla kıyaslandığında alçakgönüllü bir miktar içmiştim...
Sayfa 167 - Koton Kitap, 1. Baskı: Haziran 2014Kitabı okudu
Rakı zor kategorisine girer bilmem anlatabildim mi.
"Rus kızı votka gibidir" diyorlarmış, "tek başına içilir, hiçbir şey istemez ama Türk kızı rakı gibidir. Yanında meze ister, peynir kavun ister, ister oğlu ister."
Sayfa 130
Reklam
hem bilirsin,senin,benim gibi şuh karılara gam kasavet yaramaz da,yakışmaz da...Şimdi sana rakı ile meze getireyim..Geçmişe mazi,yenmişe kuzu derler...
Sayfa 263
Bir duble rakı koy bana ben saçlarınla oynayayım Meze falan istemem sadece konuş benimle Ne anlatırsan anlat yeter ki eksilmesin Kulaklarımdan sesin bak her şeyim buna bağlı Ne hükmü var mesafenin, iste sen ben hallederim İste sen masallardaki ejderhaları bile döverim Bir kendime yetmez gücüm başka her şeye yeter Sen iste gerekirse kendimden de vazgeçerim İnsanlar ne tuhaf hepsinde ayrı kaygı Umrunda değiliz kimsenin Allah aşkına gör artık Bir sen varsın işte bir ben bir de senin gülüşün Gülüşün diyorum gülüm, bak tam burda ağlıyorum Valla bak ağlıyorum senin haberin bile yok Kimselerin haberi yok diyorum ya hepsi tuhaf Tuhaf yer bura bu dünya bilmem ki nasıl anlatsam Ah bilmiyorum gülüm ben hiçbir şey bilmiyorum Tek seni seviyorum ben başka bir şey bilmiyorum
317 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.