Bizler hayatlarımızın amacını ve anlamını mutlu olmakla bağdaştırır ,mümkün olabildiğince ıstıraptan kaçmaya çalışırız. Oysa Schopenhauer’a göre hayatın esas anlamı ıstıraptan geçer. Ona göre hayatın anlamı var olmamanın var olmaya tercih edilmesi gerektiğinin anlaşılmasıdır. Yani hayatın anlamı yaşama iradesinin yadsınmasıyla mümkündür. Yaşama iradesinin yadsınması , yaşama iradesinin olumlanmasının zıddıdır. Yaşama iradesinin olumlanması yaşamın( var olmanın) ölüme (var olmamaya) tercih edilmesi gerektiği yanılgısına dayanır. Yaşama iradesinin yadsınması zahirde yaşama iradesinin olumlanmasına hizmet eden hazların , mutlulukların zorunlu olarak yaşanması gerekliliğinden geçer .Çünkü yaşanılan her tatmin yaşanılacak olan tatminsizliklerin habercisidir. Hazlar yaşanmalıdır ki onlardan geriye kalan tatminsizliklerimizle ıstıraptan kaçamayacağımız o noktaya gelelim. Öyle bir noktaya gelelim ki yaşamlarımızın aslında kaçmaya uğraştığımız o ıstıraplardan ibaret olduğunun farkına varalım. Ve nihayetinde kaçınılmaz ıstıraplardan müteşşekkil müşkül hayatlarımızın gayesizliğine şaşıp evvelinde varolmamamızın daha makul karşılanacağı hususunda Schopenhauer’la buluşalım.