Bu aşırı duyarlılığı, duyguların çıplaklığını ve savunmasızlığını yalnızlık mı doğurmuştu; sonunda parçalanmaya yada iç dökmeye başlamaya hazır olan kalbin bu yırtılışını, ruhun bilinçsiz eğilimleri ve sabırsız telaşları arasında geçen, uzun, uykusuz gecelerin, eziyetli, havasız ve çıkışsız sessizliği mi hazırlamıştı