Aşkımın benim en iyi parçam olduğunu düşünürüm sık sık; sahip olduğum tüm erdemler ona yaslanıyormuş, beni benden öteye taşıyan tek şey oymuş ve sensiz, oldukça sıradan bir yaratılışın vasatlığına esir olacakmışım gibi gelir.
Zihnim gideceği yolları ona göre seçiyordu, zaten o vakitler bizi meşgul eden, "düşünce" dediğimiz şey, genelde daha entelektüel bir birlikteliğin bahanesiydi; kılık değiştirmiş duygudan, üzeri örtülmüş sevgiden ibaretti.