Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Âişe r.anhâ diyor ki: “Resûlullah s.a.v. bir gün, ‘Yâ Âişe! Allah’ın, hangi isimle dua edildiği zaman duayı kabul buyuracağını bana gösterip bildirdiğini bilir misin?’ buyurdu. Ben, ‘Yâ Resûlullah! Babam anam sana feda olsun; o ismi bana öğret’ dedim. O, ‘Yâ Âişe! O ismin öğrenilmesi sana uygun değildir’ buyurdu. Ben, ‘Yâ Resûlullah! Babam anam sana feda olsun, o ismi bana öğret.’ dedim. O, ‘Yâ Âişe! O ismin öğrenilmesi sana uygun değildir’ buyurdu. Bunun üzerine ben uzaklaşıp bir müddet oturdum. Sonra kalktım ve onun mübarek başını öptüm. Sonra, ‘Yâ Resûlullah! O ismi bana öğret’ diye talepte bulundum. O, ‘Yâ Âişe! O ismin sana öğretmem uygun değildir. Şüphesiz senin o ismi dünyalık bir şey istemen uygun olmaz’ buyurdu. Bunun üzerine ben de kalkıp abdest aldım ve iki rekât namaz kıldıktan sonra, ‘Allahım! Şüphesiz ben seni Allah diye çağırırım, er-Rahmân diye çağırırım, el-Berr diye çağırırım, er-Rahîm diye çağırırım ve seni bildiğim ve bilmediğim esmâ-i hüsnânın hepsiyle çağırırım ki beni bağışlayasın ve bana rahmet edesin’ diyerek dua ve dilekte bulundum. Bunun üzerine Resûlullah s.a.v. güldü. Sonra buyurdu ki: ‘Şüphesiz o isim, senin duada andığın isimler içindedir.’” Ebubekir Sifil / Tasavvuf ve Nakşibendilik
Salabe b. Hatib El-nsari, Peygamber Mescidi’ne aralıksız devam ederdi. Öyle ki, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ona, “Mescidin Güvercini” lakabını vermişti. İbadete de öylesine hevesli ve meraklı idi ki, güneşte ısınmış kızgın taşların ve toprağın üzerine çokça secde ettiği için alnı nasır tutmuş, neredeyse devenin dizine dönmüştü. Mescidde uzun uzun
Reklam
"MİSAFİR RIZKI İLE GELİR"
Misafirperver bir sahabi vardı. Hanımı ise her gün kocasının yanında birkaç misafirle gelmesine tahammül edemez ve kocasına: -Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun, gelen misafirler, çocuklarımızın rızıklarını yiyorlar, der. Kocası, aldırış etmez eve gelirken her gün yanında birkaç misafir getirmekte devam eder. Kadın sahabi dayanamayıp, gider
Hz. Peygamber (s.a.v) Nasihatleri Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem), Ebû Zer’le karşılaştı ve ona, “Ey Ebû Zer! Sana yükte hafif, ancak terazide ağır/çok olan iki haslet öğreteyim mi?” diye sordu. Ebû Zer (radıyallahu anh), “Buyurun, öğretin yâ Resûlallah” dedi. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: “Güzel ahlâk sahibi ol, uzun uzun sessiz ve suskun kal; canımı elinde tutan Allah’a yemin olsun ki yaratılmışlar böylesi iki haslet ile amel etmemişlerdir” (İbn Hacer). Bir defasında da Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), Ebû Zerr’e, “Yâ Ebû Zer! Çok mal sahibi olmanın zenginlik olduğunu mu düşünüyorsun?” diye sordu. Ebû Zer, “Evet, ey Allah’ın resûlü!” dedi. Resûl-i Ekrem, “Az mal sahibi olmanın da fakirlik olduğunu mu düşünüyorsun?” diye tekrar sordu. Ebû Zer (radıyallahu anh), “Evet, yâ Resûlallah” dedi. Allah Resûlü şöyle buyurdu: “Hayır, öyle değil! Asıl zenginlik gönül zenginliğidir, asıl fakirlik de gönül fakirliğidir” (İbn Hibbân). Semerkand Takvimi
Kadın sahâbîlerden. Medine-i Münevvere’de güzelliği ve ahlâkı ile meşhûrdu. Tevekkül sahibi kazaya rızâ gösteren ve Hazreti Resûlullah’a çok bağlı olup, her sözünü dinlerdi. Âhireti çok düşünüp, hiç aklından çıkarmazdı. Hep ahirete hazırlanıp, ona yarar ameller işlemeye çalışırdı. Hifâ Hatun, bir gün Peygamber efendimizin huzûruna gelerek, “Ey
Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu: "Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mü'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem."(Buhârî, Rikak 38.)
Geri119
298 öğeden 286 ile 298 arasındakiler gösteriliyor.