Tez döneminde olmam nedeniyle olsa gerek Zarifoğlu’nun bitirme tezi olması ve kendi gibi şair olan Rilke’nin şiirlerini değil de romanını konu etmesi dikkatimi çekenler arasındaydı. Bitirme tezinin bilimsellikten uzak görülmesi nedeniyle kabul görmemesi ile birlikte düzenlemeler yapıp tekrar alıcısına sunan Zarifoğlu bu kez tam puan almış ve tezi kabul görmüştür. Rasim Özdenören daha sonra söz konusu durumu şu sözlerle ifade edecekti; “Fakat ne garip tecelli, yıllar sonra Cahit, Rilke üzerine bir mezuniyet tezi hazırladı. Gene ne garip tecellidir ki, Rilke üzerine mülahazaları, kelimeyi kullanmaktan çekinmeyeceğim, bir takım dar kafalı profesörler tarafından bilimsel olmadığı gerekçesiyle geri çevrildi. Ama ben eminim ki, Cahit’in Rilke üzerine görüşleri, bütün o bilimsel görünen hırdavattan çok daha derin ve anlamlı olmalıydı. Bunları söylerken abarttığımı düşünmüyorum.” Haklıydı. Zarifoğlu’nun tezini okuduğunuzda Rilke’yi en az kendi kadar anladığını hissediyorsunuz. Zarifoğlu romanı incelerken beş ayrı motif incelemiş olmakla birlikte alıntılarımdan da anlaşılacağı üzere en fazla üzerinde durduğu ölüm motifidir. Tezin orijinali ( Almanca) kitapta bulunmaktadır. Tezin çevirisini yapan Ümit Soylu ayrıca bir teşekkürü hak etmektedir. Keyifli okumalar.