"Kutsal Kitaplarda ismi geçen Kabil ile Arthur‘u karşılaştırmak istersek çok mu abartmış oluruz acaba? Kesinlikle değil, çünkü Arthur ve Bruce (gerçekten aynı babaya sahip olabilirler! Buna ilaveten, İncil’de anlatılan olayda bir utanç söz konusudur. Hatırlayalım: Tanrı, Habil’in adağını kabul eder ama Kabil açık bir geri çevirmeye maruz kalmıştır. Psikanalist Leon Wurmser, “Utanç Maskesi” isimli eserinde, her utanç suç(luluk) ile “maskelenir” iddiasında bulunur ki böylesi bir utanca dayanamayan Kabil de kardeşi Habil‘i öldürmüştür. Kısaca Kabil, ayıbını bir başka suç ile örtmüştür
Joker sinema diliyle konuşursak ‘Oldschool’ sayılmalıdır. Todd Phillips hem New Hollywood‘tan ilham hem de Martin Scorsese‘nin “Taksi Şoförü”(1976) ve “Komedi Kralı”(1982) filmlerini örnek almış. Üstelik her iki filmde Robert De Niro dikkat çekmek için güç kullanan bir mazlumu oynuyor. Yine bir tesadüf olacak ki, Arthur‘un göklere çıkardığı TV yıldızı Murray Franklin rolü için Robert De Niro düşünülmüş. Ve bir gün Franklin, Arthur‘un hayalini gerçekleştirerek, onu gösterisine konuk olarak çağırıyor. Bu olay yeni bir fırsat mı yoksa başka bir utanç vesilesi mi? O da ayrı bir soru elbette. Ama olayın sonuçta ölümle biten bir akibeti var…"
alaattin diker / joker çağdaş bir kabil mi?