Marcus nefes alıp verdi , nefesi panik atak krizi geçiriyormuş gibi kesik kesikti. Bir süre hızlı nefes alıp verişlerini dinledim ve oyun oynamayı ne kadar sevdiğini düşündüm. yalanı yakalandığında panikleyecek bir adama değildi. Sakin , usta bir yalancıydı ve dünya çapında bir poker oyuncusuydu. Bunu ancak gerçekten kaybedecek bir şeyi olduğunu düşünüyorsa yapardı , ya da sadece efekt içindi. Nefes alışı bile oyunun bir parçası olabilirdi.
Bir saniye düşündüm ve iki sonuca vardım. Ya mesajı gönderen kişi aşırı şanslıydı ya da nerede olduğumu biliyordu. Göndereni düşününce , muhtemelen ikinci seçenekti. Bunu bilebilmesinin birkaç yolu vardı elbette , ama hiçbiri kolay ya da ucuz değildi. Yerimin bulunması olasılığı bile koşmaya başlamam için yeterliydi aslında.
En başarılı suçlular kendilerini hiç belli etmez..
Çok sayıda sorunumuz vardı. İlki hasar kontroldü. Bankayı ele geçirmek insanları rehin almak demekti. Rehineler de birinin bekçilik etmesi demekti. Onlara sürekli göz kulak olacak biri lazımdı. Bunu yapmazsak , içlerinden biri cesur davranmaya kalkışabilirdi. Biri cesur davranırsa , biri yaralanabilirdi. Biri yaralanırsa daha fazla insan cesur olurdu. Sonuçta , insanlar ölmeye başlardı. Hiçbirimiz tek suçu yanlış zamanda yanlış yerde olmak olan insanları öldürme düşüncesinden hoşlanmıyordu. Bize bebek bakıcılığı yapacak bir ya da iki adam lazımdı.
Orada durup ciddi görünmek dışında pek bir şey yapmasına gerek yoktu. Hepsi de koyun gibi itaatkardı.
Aslında gerçekten susturucu diye bir şey yoktur. Bir silah her zaman ses çıkartır , çünkü mermiyi fırlatan gazlar namludan çıktığında ses bariyerini aşar. Susturucu bu gazların bir kısmını soğutup emerek atışın daha az ses çıkarmasını sağlar. Ancak çok iyi bir susturucu bile , filmlerde gördüğümüz o kibar ve alçak sesi çıkarmaz-daha çok bir kamçı sesi ya da beton zemine düşen bir telefon rehberi sesi gibidir. Susturucunun amacı birini sessizce indirmek değildir. Susturucunun amacı ateş edenin silahı kullandığında sağır olmasını engellemektir.