Luxemburg ailesiyle dostça ilişkiler içerisinde olan Yahudi yazar İsaac Leib Peretz, şehri anılarında mizahi bir dille “Küçük Paris” diye adlandırmıştı.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ermeniler, Türkler, Yunanlılar, İranlılar ve Yahudiler, Almanlar, İskoçlar ve İngilizler… hepsi ticari imtiyazlardan faydalanıyordu; şehir onlar için bir cazibe merkeziydi.
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi.
Koyverip telli pullu saçlarımı rüzgara,
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara...