Dünyayı süslediler, bir şey kalmadan.
Bu süslere inanma, akıl olmadan.
Giden de çok dünyadan, gelen de ama;
Sen payını al ondan, seni almadan!
Ömer Hayyam
Titanic battığı gece, beraberinde çok değerli bir şeyi de götürmüştü: İranlı şair, gökbilimci, matematikçi Ömer Hayyam’ın tek yazma nüshasını..
Semerkant’tan Atlas Okyanusu’na uzanan bir hikaye. Kitap 4 bölümden oluşuyor. İlk bölümler Selçuklu İmparatorluğu zamanları; Ömer Hayyam’ın hikayesini ve rubailerini konu alıyor. Vezir Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Hayyam’ın kesişen yollarını ve yaşadıklarını okuyoruz. Amin Maalouf’un kalemi her zamanki gibi akıyor.
Son iki bölümde ise yakın tarih konu alınıyor. Rubailerin Batı’da yayılmasıyla onlardan etkilenip çocuklarına ikinci isim olarak Omar veren bir ailenin çocuğu olan Amerikalı Benjamin’in Rubaiyat’ın yazılı tek nüshasını arayışını okuyoruz. Onun İran anıları, yaşadıkları ve Titanic’te son bulan bir serüven. Kitabın bu kısmını baştaki akıcılıkta bulmadım; tempo düşüyor, yer yer kopukluklar dikkati dağıtıyor.
Bütününde kitabı bir tarih kitabı olarak değil bir roman, kurgu olarak okudum. Bu anlamda güzel bir kitap. Halihazırda çokça okunmuş olan bir kitap; ben de geçeyim dedim bir rubai esintisinden.
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,5bin okunma
Gel ne olursan ol, Kim olursan ol, yine gel!
Kâfir, mecûsî, putperest olsan da yine gel!
Bu bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir.
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!”
Kuran'daki Allahın rahmetinden ümidi kesmeyin ayetinin tefsiri gibi sanki
Muallim Naci (1850-1893); küçük yaşlarda şiir yazmaya başlar, daha sonra gazeteler de yazıları yayınlanır. 1883 yılında Ahmet Mithat Efendi'nin çıkardığı Tercüman-ı Hakikat gazetesinin edebiyat bölümünü yönetmeye başlar. Ve bu sıralarda Ahmet Mithat Efendi'nin kızı Mediha Hanım ile evlenir. Muallim Naci annesinin 1892 yılında ölümünden
*Aklın Yenilgisine Rubai
*Hüsrev Hatemi
Ben sana çok dualar yolladım
Gücümce hamd ve senalar yolladım
Sen bana akıl-fikir vermiştin
Suç benim Rabb'im,Ben çuvalladım....
Ömer Hayyam, 18 Mayıs 1048'de Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun ilk başkenti olan Nişabur'da doğdu. Kendisi matematikçi, astronom, tarihçi, filozof ve şairdi. Ayrıca rubai türünün kurucusudur. Bu yüzdendir ki Ömer Hayyam tarafından yazılmamış ama ona izafe edilmiş ve onun rubaileri olduğu sanılan birçok rubai vardır. Kendisinin
Senden benden önce kadın erkek niceleri
Şenlendirip süslediler dünya denen yeri
Senin teninde toprağa karışacak yarın
Senden beslenecek nice insan bedenleri.
Feleğin çarkı dönmeyecek madem muradımca,
Gökler ha yedi kat olmuş, ha sekiz, bana ne ?
Ölüm bütün isteklerimi yok ettikten sonra
Ha dağda kurt yemiş beni ha mezarda karınca.