Leylâ isteyen kişi Mecnun olmalı; Kendinden de, dünyasından da geçmeli. Sevenlerin sofrasına çağrılınca Ben körüm, ben dilsizim demeli.
Sayfa 32
... Su sızıyor.....
Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde ? Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim? Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde.
Reklam
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
... Ne sen var ne ben...
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok ! Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok! Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok! Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok!
Uğrunda ölmek sonsuz yaşamaktan güzel!
Varlığın sırları saklı senden, benden Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin ne ben Bizimki perde arkasında dedikodu Bir indi mi perde, ne sen kalırsın ne ben. Dün geldi nedir aradığın? dedi bana "Bensem ne bakarsın o yana bu yana? Kendine gel de düşün, içine iyi bak Ben senim, sen ben arayıp durma boşuna. Önce kendine gel sonra meyhaneye Kalender ol da gir kalenderhaneye Bu yol kendini yenmişlerin yoludur Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye. Sâki yüzün Cemşit'in kadehinden güzel Uğrunda ölmek sonsuz yaşamaktan güzel Işık saçıyor ayağını bastığın toprak Bir zerresi yüz binlerce güneşten güzel Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok
Reklam
Aslında şu dünya denilen sahneye biz Çıktık diyemem, sadece baktık, geçtik
Ey yolcu! Hiç sorma neden öldü diye Kahretme, o aşkı bilmeden öldü diye Çok sevdi, sevildi, üstelik çok yaşadı Ölmez ki, ümit yaşar, beden öldü diye
Dünyamı tutuşturdu o ilham perisi Bir başka güneş gözlerinin her birisi Yıldızlar elinden saçılır gökyüzüne Baştan başa zindan bana ondan gerisi
Reklam
Bir kor beni yakmakta, nedendir, bilmem Gözyaşlarını akmakta, nedendir, bilmem
Bir kısmına her mevsim cennet görünür Bir kısmı doğuştan yere düşmüş, sürünür Tanrım! Ne düzensiz bir ömür vermişsin Son hız yaşanır, sonra yavaştan çürünür
Bir damla dedim, sen bana derya verdin Her ânıma renk, ömrüme mana verdin Yıllarca o tek mutluluğun girmediği Dünyamı yıkıp bir yeni dünya verdin
Şairce sevip, övmeyi bilmezler ki Hep böyle susarlar, dili yok aynaların
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.