_Ruh dediğin şey nedir _O ... bilmiyorum .. yaşam gücü ,bize hayat veren öz . Yaşlı matematikçi bir süre oğluna baktı _Thomas dedi bana bak .Ne görüyorsun? _Seni görüyorum ,baba _Bir vücut görüyorsun . _Evet . _benim vücudumu .bunu sanki benim kitabım ,benim ayakkabım ,benim kalemim der gibi söylüyorum .tıpkı bu şekilde benim vücudum diyorum . Bana ait olan ,benim sahip olduğum bir şey .manuel ,elini göğsüne getirdi ."fakat eğer bu vücudun benim olduğunu söylüyorsam , o zaman aynı zamanda benim bu vücut olmadığımı da söylüyor oluyorum vücut bana ait ama o ben değil . Öyleyse ben neyim ? .şakağına vurdu ." Ben düşüncelerim tecrübelerim ve duygularımdan ibaretim.işte ben buyum . Ben bir bilincim . Şimdi şöyle düşün : benim bilincim Ben olan bu şey ,benim ruhum mu ? _ Evet , sanırım öyle
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Reklam
Aziz Augustine: Güzel ve iyi olanın bütününe duyulan tutku, aşağı seviyedeki arzuların tamamından vazgeçmeden var olamaz. İnsanın hayatta kaç farklı şeyi arzuladığını bilirsin. En iyiye olan tutkuya ulaşmadan önce bütün bunları hiçe saymayı öğrenmelisin ki, bu da kişinin ona faydası olmayan bir şeyi buna rağmen sevdiğinde onu daha az sevmemesi
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Saint Exupery' den incelikli bir dua ve okuma duası: Yalnızlık yetersiz bir ruhun meyvesinden başka bir şey değil Tanrım! Ruh bu yurtta oturur yalnız, nesnelerin anlamı olan bir yurtta. Tapınak da taşların anlamı olunca böyledir. Nesnelerle değil yalnızca içinde okunan nesneleri birbirine bağlayan biricik yüzle gönenir. Okumayı öğrenmemi sağla yeter. Yanlızlığım işte o zaman sona erecek Tanrım ! Tanımı: Tapınak dediğin nedir ki? Sadece bir araya gelmiş soğuk ve katı taşlar. Ama tapınağı tapınak yapan o "biricik yüz "dür .İnsan yüzü. Varlığı okuyan, eşyayı avuçlarında dua ile kristalleştiren bir yüz. Okumayı öğrendiğimizde işte böyle olur "alem" de. Yani alem olur, ilim sunar, hikmet okutur. Yetersiz ruhlar ise varlığı karanlığa düşürür anlamsızlığa yuvarlar, susturur.
-Aşk denen bir hal, yahut bir hastalık yok mu? -Vardır ama, dediğim gibi, asli sebep değil, tezahürdür. Bazı insanların bazı yiyeceklere karşı alerjisi olur. Onu yedikleri zaman şuralarında buralarında kızartılar çıkar. Görünüşe bakarsan adamın derisinde bir hastalık vardır ama hasta olan derisi değil, sindirim organı veya karaciğeridir. Aşk da
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.