Tıbbi tedavi yanında güven ve arkadaşlığa ihtiyacımız vardı. Bize acı veren tek şey kaslarımız veya organlarımız değildi. Bazen iç dünyalarımız; zihnimiz ilgiye, yamuk kollarımız ve bacaklarımızdan daha çok ihtiyaç duyuyordu. Eğri ağızlı ve yamuk kollu çocuk, eğer bunları anlamadan büyümeye terk edilirse, kendisine ve hayata karşı, çok çabuk aynı eğrilik ve yamuklukla davranmaya başlar. Eğer normal insanlarla kendisi arasındaki 'fark' zihnine yerleşirse, bu fikir onunla birlikte gençliğe ve daha sonra da yetişkinliğe dek büyüyecek, böylece hayata vücudu kadar zarar görmüş bir zihinle bakacaktır. Hayat O'nun için, kendi 'sakatlığının', kendi ruhsal acısının bir yansıması olacaktır.
Jared Diamond şöyle yazmıştır: “Tüberküloz ve ishal hastalıkları çiftçiliğin ortaya çıkışıyla, kızamık ve hıyarcıklı veba ise büyük şehirlerin oluşumuyla birlikte başlamıştır.” Muhtemelen insanlığın en büyük katili olan sıtma ve neredeyse tüm diğer bulaşıcı hastalıklar tarımdan bize kalan mirastır. Beslenme bozuklukları ve dejeneratif hastalıklar genel olarak evcilleşme ve kültürün saltanatıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. Kanser, kalp damarlarının tıkanması, kansızlık, diş hastalıkları ve ruhsal bozukluklar, tarımın musibetlerinden yalnızca birkaçıdır; ayrıca eskiden kadınlar doğum esnasında fazlaca zorlanmadıkları gibi, ya hiç acı duymamışlar ya da çok az duymuşlardır.
Sayfa 124
Reklam
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Ruhsal acının yanında bedensel acı hiç kalır.
140 syf.
7/10 puan verdi
Zor bir kitap, cidden zor; özellikle ilk bölümdeki metin zaman zaman içinden çıkılmaz bir hal alırken üstü kapalı anlatım anlaşılmasını güç kılmış. Belki de istediği budur; bilemiyorum.(Sözüm ona kim daha zeki?) Çıkarlar üzerine çıkarımları, aşağılanma, küçük düş(ür)me sonucu yaşanan ruhsal gerilimler, gurur savaşları, intikam senaryoları tüm kitap boyunca işlenirken topluma karşı yabancılaşması ve kendi; yarattığı yeraltına sığınmasını karanlık bir ruhsal buhranla anlatmış. İkinci bölümde ise düşünceler ve hissiyatlar; yaşanan olaylar çerçevesinde işlenerek daha anlaşılır ve kolay bir dile dönüşüyor. Aşağılanma ile zevk arasında ironik bağlantıyı acıya duyulan saygı ve haz ile bütünleştiriyor. Aslında benim hoşuma giden sanırım bu kadar ‘anlaşılmaz’ın içerisinde yakalayabildiğim nükteler oldu, çünkü derinlemesine algılamada sıkıntı yaşamamak elde değil, bir ara bir kez daha özellikle ilk bölüm okutacaktır kendini. ‘’Kolay elde edilmiş mutluluk mu, yoksa insanı yücelten acı mı daha iyi?’’
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129.9k okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.