Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
176 syf.
·
Not rated
Rumen asıllı olmasına rağmen II. Dünya Savaşı sonrası Alman şiirinin önde gelen isimlerinden biridir. Pek çok yitime, mağlubiyet ve haksızlığa müşahit olan sanatçı, uzun süre toplama kamplarında tutsak yaşamı sürmüştür. Şiirlerinde ölümün ve ezilmișliğin yansıması görülür. Kitabın girişinde uzun uzun o dönemki dünya ahvali, yazarın hayatı ve yazım üslubu anlatılıyor.
İlginç, fantastik sürükleyici… sayfalar arasında dolaşırken Rumen folklorik öğelerine tanıklık etmek . Uzun süre önce ölen Matmazel Christina’nın vampir aşık halleri… eski ve güçlü bir aile sırlar, fantastik öğeler, hayatın durağanlığına sıkışmış olağanüstü haller.
Zevkle okudum, edebi açıdan çok çok iyi olmayabilir ama konu ve işleyiş ;içeriğinin ilginçliği açısından çok çok güzel…
l Balkanlar’ın Gorkisi olarak tanınan, Rumen bir anne ve Yunan bir babanın oğlu olan Istrati; 12 yaşından itibaren kimsesiz bir çocuk olarak ufak işlerle uğraşarak hayatını kazanmaya çalışmıştır. Gençliğini pek çok Osmanlı kentinde geçiren yazar eserlerinde de geniş bir coğrafyanın insanlarını resmetmiştir.
l Yazarın ilk romanı olan Kira
Totaliter bir toplumda giderek birbirine benzeyen insanların aniden metamorfik olarak gergedanlara dönüşmesini ve bireyin her geçen günle birlikte yok olan bireyselliğini kaybetmesinin anlatıldığı bu oyunda, dilin, savunulan fikirlerin de adım adım yozlastığını görürüz. Kendi gibi düşünmeyen insanların gözardı edildiği, hatta yok edildiği bir zamanda oyunun ana karakteri Berenger;
"Herkese karşı kendimi savunacağım! Son insanım ben, sonuna kadar da insan kalacağım! Teslim olmuyorum!", diyerek diğerleri gibi gergedanlaşmamak için olanca gücüyle savaşmaya ant içer. Kimler mi gergedanlaşır peki? Herkese onay verenler, kendi düşüncesi olmayanlar, sabit düşünceleri olanlar, körü körüne tek bir fikri savunanlar, kibirliler, cahilce inat edenler, gösteriş yapmayı sevenler...
Hatırlarsanız Kafka'nın motemorfoza uğrayan karakteri Gregor Samsa da etrafında ona ve dünyaya yabancılaşan insanlar yüzünden bir değişime uğramak zorunda kalmıştı. İonesco da gittikçe tektipleşen insanları gergedan metaforuyla birbirine benzetmek istemiş olmalı. Rumen asıllı Fransız yazar Eugene İonesco, kendisi içinde bu dünyaya alışamadığıyla ilgili şöyle söylemiş; «Ben varlığa bir türlü alışamadım dünyanın varlığına, ya da öbür şeylerin varlığına.››
Kel Şarkıcı'dan sonra Gergedanlar da absürt olduğu kadar düşündürücü bir oyun #okuyunpişmanolmazsınız
Lyudmila pavlicenko Dıger adıyla ölüm meleği. Lisede tarih öğretmeni yada kütüphanede araştırma görevlisi olmak isterken, alman işgali karşısında orduya gönüllü yazılmış atış yeteneginin farkına varılması sonucu keskın nişancı olmuş 309 alman ve rumen askerini öldürerek ulusal kahrama dönüşmüştür. Savaşı birebir pavlicenko gözüyle inceliyorsunuz. Aynı zamanda keskin nişancının psikolojik boyutunda yer verilmiş bu işi yapanlarda beyin travması geçirildiğini kendide bu hastalıktan dolayı emekli olmuştur. Kitapda 450 naziyi öldüren başka bir rus askerden de kısaca bahsediliyor. Bu kadar insanı kim öldürse beyin sarsıntısı geçirir bencede. Ordudan sonra keskin nişancı yetiştirerek hayatına devam eder ölüm meleği.
Çingenem Rumen yazar Zaharia Stancu 'nun baş yapıtı. Bursa Kitap Fuarında gördüm ve aldım. Yazarı tanımıyordum. Bir kaç sayfa okudum ve çarpıldım. Sayfalar su gibi akıp gitti. Çok tatlı bir anlatımı var. 1971 yılında yayımlanmış. Benden 1 yaş büyüktü kitap. Çevirenin Atilla Tokatlı olduğunu görünce tereddütsüz aldım. Çingeneler yeryüzünün gezgin, dizgine vurulamaz, çok renkli ulusu. Dünya Savaşı sırasında yerinden yurdundan edilerek sürgüne gönderilen Çingenelerin çileli hayat mücadelesini olağanüstü bir anlatımla vermiş yazar. Çingenelerin hayat felsefesini öyle güzel anlatmışki tuğla gibi kitabı 2 günde bitirdim. Siz de okuyun. Çok seversiniz.
Vaktiniz varsa uzun bir zamana yayarak sindire sindire okuyun. Kesinlikle okuması emek isteyen bir kitap. İki üç kere okuduğum çok fazla cümle olmuştur. Metis yayınlarındaki çevirisini de oldukça kaliteli buldum. Kitabın havası bana hitap ettiği için büyük bir keyifle okudum. Ruhunuzu çürütecek cümlelerden hoşlanmıyorsanız okumanızı tavsiye etmem. Umudu tamamen reddeden Cioran’a göre, sadece portakallar değil, insanlar da çürür. Ve çürümüş insanlarla dolu bir toplumda yaşayanlar enayiden başka bir şey değildir. Rumen filozof, alametifarikası olan karamsar ve umutsuz tutumuyla yazdığı Çürümenin Kitabı’nda yaşamın anlamsızlığını ve toplumun yozlaşmasını intihar fikrinin kıyılarında gezerek sorguluyor. Aforizmalarla dolu bu önemli klasiğin her satırı, defalarca okunmayı hak ediyor kendimce. Benim seçkin kitaplarım arasında rahat ilk beşe girdi bile. Cümlelerin derinliği vov dedirtiyordu. :)
"Kendimizden kurtulamadığımız zaman, kendimizi yiyip bitirmenin tadını çıkarırız.”
Fransız Edebiyatının güçlü isimlerinden ve Balkanlar’ın Gorki’si Panait İstrati’nin annesi Rumen babası Yunan olan yazarın modern edebiyatının da en güçlü isimlerinden biridir ve Fransızca, Rumence, Yunanca ve Türkçe bilmektedir.
Kira Kiralina ile kardeş olan Adrian, Stavro ve Mihail ile hayatı anlamak amacıyla yola İstanbul, Beyrut’a doğru yola çıkarlar. Yolda Stavro geçmişini anlatmaya başlamasıyla hikayeye giriş yapıp arkadaşlık, dostluk, merhametin yanı sıra acımasızlık, açlık, çaresizliği, dram dolu yaşamları görüyoruz. Özgürlük ahlak gibi varoluşumuzda olan kavramları mükemmel bir şekilde dile getiren İstrati muhteşem betimlemeleri ile o anları bizlere de yaşatıyor.
İyi ki okudum dediğim eseri sizler de keyifle okuyun.
Usta Panait Istrati
Panait ustanın okuduğum ikinci kitabı. Rumen olmasına rağmen bütün kitaplarını Fransızca yazmıştır. O da bir çok yazar gibi aşk acısı çekmiştir. Sefaleti ıstırap ve depresyondan dolayı intihara teşebbüs etmiştir. 40 yaşından sonra da bize bu güzel eserleri bırakmıştır. Bu kitapta burjuva ve işçilerin farklı yanlarını gösteren ustanın dili akıcı.
