Puslu Kıtalar Atlası
"Puslu Kıtalar Atlası", 17. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nu fantastik bir bakış açısıyla ele alır. Anar, tarihsel olayları ve figürleri kurgu unsurlarıyla birleştirerek, dönemin sosyo-politik yapısını ve insan ilişkilerini irdeler. Roman, aynı zamanda Osmanlı dönemine dair önemli toplumsal ve kültürel göndermeler içerir. Kitapta, bilginin ve bilgelik arayışının önemi vurgulanır. İhsan Efendi'nin yaşamını adadığı kitap, insanlığın bilgiye olan açlığını ve bu bilginin peşinde çekilen sıkıntıları simgeler. Anar, gerçeklik ile hayal arasındaki ince çizgiyi sürekli olarak sorgular. Kitapta anlatılan olaylar ve karakterler, çoğu zaman rüya ile gerçek arasında gidip gelir. Karakterlerin yaşadıkları olaylar, kaderin önceden belirlenmiş olup olmadığını sorgular. Bünyamin'in başına gelenler, onun kendi kaderini mi yaşadığı yoksa başkalarının kararlarının mı onun hayatını şekillendirdiği üzerine düşündürür. Roman boyunca, iyilik ve kötülüğün insan doğasındaki yeri ve bu iki kavramın birbirine olan yakınlığı sıkça irdelenir. İhsan Oktay Anar'ın "Puslu Kıtalar Atlası", zengin anlatımı, derin karakterleri ve düşündürücü temalarıyla öne çıkan bir romandır. Okuyucusunu hem tarihi bir yolculuğa çıkarır hem de insan doğası, bilgi ve kader üzerine derinlemesine düşünmeye davet eder. Anar'ın ustalıkla işlediği bu eser, Türk edebiyatının modern klasiklerinden biri olarak okunmaya ve incelenmeye değer. 
İhsan Oktay Anar 
Puslu Kıtalar Atlası
