"Rüya yorumu, ruhsal yaşantıdaki bilinmeyenlerin keşfedilmesini sağlayan ana yoldur."
"Rüya, saçma taklidi yaptığında aslında çok akıllıdır."
"Rüya, aşılmış olan çocuk ruhunun bir parçasıdır."
"Delilikler, faaliyetini saklama gereğini artık hissetmeyen bir sansürün eseridirler."
"Hiç kimse vazgeçilmez değildir."
"Zira uyanık da olsa, rüya da görse, insan her zaman aynı insandır."
Beşeri karakterin her yöne doğru dinamik bir biçimde hareket eden karmaşıklığı,nadiren eskimiş ahlâk kurallarımızın arzu ettiği şekilde,basit bir alternatif vasıtasıyla çözülebilir.
Meziyet sahibi insan rüyasında ,kötü insanların hayatta yaptıklarını görür. O halde rüyaları özgür kılalım diyorum. Bilinçdışı arzularına gerçeklik atfedilmeli midir? Bunu söyleyemem.
Normal bir fikrin,bu şekilde anormal bir psişik işleme tabi tutulabilmesinin tek yolu,söz konusu fikrin bilinçdışında yer alan ve çocukluk döneminden kaynaklanıp, bastırılmış olan bir arzunun aktarımı haline gelmesidir.
Rüya saçma taklidi yaptığında,aslında çok akıllıdır.
Otuz yıl önce gerçekleşmiş olan bir gönül kırıklığı, bilinçdışındaki duygu kaynaklarına ulaşabildiği takdirde, tüm o otuz yıl boyunca taze bir kırgınlık gibi etki eder. Her ne zaman anısına temas edilirse,tekrar canlanıp uyarımla yüklenir ve bu uyarım bir nöbetle,hareket nitelikli bir boşalmayla sonuçlanır.
Bilinçaltında,hiçbir şey sona erdirilemez,hiçbir şey solmaz ya da unutulmaz.
Rüya,ruhsal yaşantıyı o an için meşgul eden fikri her açıdan işler,arzu tatmininin başarısız olması tehlikesiyle karşılaştığında,mevcut rüya tablosundan vazgeçer ve yeni bir çözüm bulmaya çalışır. Ta ki en sonunda ,ruhsal yaşantının her iki merciini de uzlaşmacı bir şekilde tatmin edecek arzu tatminini buluncaya kadar.
Bütün uyku durumu boyunca,rüya gördüğümüzü kesin bir şekilde bildiğimiz gibi , uyuduğumuzu da kesin bir şekilde biliyoruz.
Bütün diğer rüyalarda da uyku arzusu, bilinçdışı arzuya desteğini sunar.