“Asla canınıza kıymayın. Çünkü yaşarsanız şansınız açılabilir. Oysa bütün ölüler birbirine benzer.”
Sayfa 36Kitabı okuyor
Tuhaf Değil mi?...
Jose Mourinho - Fener Rum Patriği - Diyanet işleri başkanı...
Bu üç ismi ne amaçla bir araya getirdiğimi soracaksınız.
Söyleyeyim...
Fenerbahçeye Teknik direktör olarak gelen
Mourinho'nun aylığının ikramiyeler ve bonuslar hariç 834 bin euro olacağını açıklamış kulüp.
Üşenmedim TL'ye çevirdim ayda 29 milyon 190 bin lira.
80 Milyon Müslüman'ın dini temsilcisi Diyanet İşleri Başkanının maaşını merak ettim araştırdım.
65 bin lira emekli maaşı ayda 125 bin lira ikramiye alacakmış.
Yani 2024 yılında aylığı 190 bin lira.
Başka bir hesapla Fenerbahçe teknik direktörünün maaşından tamı tamına 29 milyon lira daha az.
Teknik direktörün maaşını normal karşılayanlar,
Diyanet işleri başkanının maaşını mesele ediyor.
Tuhaf değil mi?
Ayrıca 80 Milyon Müslümanın dini temsilcisi Diyanet işleri başkanının bindiği arabay takılıyorlar.
Türkiye'de Fener Patriğinin temsil ettiği 80 bin Ortodoks var.
Onun 23 milyon lira değerindeki S-500 serisi Mercedes makam arabası kimseye batmıyor.
Tuhaf değil mi?
Kaderin gelmesinden rahatsız olma, onu kimse döndürmez ve kimse engel olamaz. Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir.
Seyyid Abdülkadir-i Geylânî (k.s)
4. Gün
Allah’ım yardım et. Harfleri topar l a y a m. ı. y. o. r. u. m.
h k.
ı h
s. t. r. e
Sayfa 126Kitabı okudu
“Gazi, Dikmen sırtlarında dinleniyor. 12 Şubat 1921.“
Gözlerimin hizasına asılmış fotoğrafın altında böyle yazıyordu: Gazi dinleniyor… Ama dinlenmiyordu. Atatürk’ün yüzlerce fotoğrafını görmüştüm. Bu fotoğrafta dinlenen bir adam yoktu. Böyle bir adam görmüyordum. Ben bu fotoğrafta bizden bıktığı için gözlerini kapatan birini görüyordum. Hepimizden, her şeyden bıktığı için bize bakmaktan vazgeçmiş birini görüyorum. Kurtarmak istediği insanların gerçekte bir sahtekar sürüsü olduğunu, onca çabasının hiçbir şeye değmeyeceğini düşünen bir adam görüyordum. Her şeyi bırakmak, her şeyden vazgeçmek, her şeyi s… etmek isteyen bir adam. Hatta belki de hayatında ilk kez ölmeyi düşünen bir adam. Ölüp yok olmayı, kara karışmayı. Ölerek donmayı ya da donarak ölmeyi bekleyen bir adam görüyordum. Fark etmez diye düşünen bir adam. Hiç fark etmez. Tek bir insan sesi daha duymak istemeyen, tek bir insan yüzüne daha katlanacak gücü olmayan bir adam. Bu yüzden kapalıydı gözleri. Üşüdüğünden değil, duymamak için örtmüştü kulaklarını. Evet kesinlikle böyle olmalıydı. Gözlerimle kulaklarımı kapadım diyordu. Artık istediğiniz kadar ihanet edebilirsiniz. Sizi görmüyor ve duymuyorum. Umrumda değilsiniz!
"Ne? arıyor musun? on katına, yüz katına mı çıkmak istiyorsun? yandaşlar mı arıyorsun? Sıfırları ara! -"
open.spotify.com/track/3JvKhMWM7...
Little Girl's Eyes, Lenny Kravitz