Bir insanı tanımadan (bilmeden) onu saymak ola- naksızdır. İlgi ve saygı eğer bilgi tarafından yönlendi- rilmezlerse kör kalırlar. Eğer ilgiyi bilgi doğurmamış- sa, boştur. Bilginin birçok katları vardır, sevginin bir görüntüsü olan bilgi, dışta kalmaz, öze işler. Bu bil-giyi ancak, kendime gösterdiğim ilgiyi, diğer insanla- rı oldukları gibi
Günler sarmal bir yay gibi
bunu unutma
Bahar annemizin yemenisindeki solgun çiçektir
bunu unutma
Seni ben her yerinden öperim
beni unutma
kadere inansaydım
1 'Ömrini itme telef 'ilm ile 'irfâna çalış
Bu tarîk ile dilâ kurbet-i Rahmâna çalış
2 Sa'y(i) inkâra düşüp gitme tarik-i cebre
Sana kim söyledi var mezheb-i şeytana çalış
3 Virme fırsat sakın ol düşmen-i kâfir-kişe
Bu cihâda șeb ü rûz turma șeci'ane çalış
4 Olagör bezmine mahrem o șeh-i devrânın
Pişe-gâhında nedim olmağa merdane çalış
5 Urma dil neşterini kimseye bî-hûde yere
İlm-i nabza heves it turma hekimâne çalış
6 Eyle evvel sözi sencid-i derununda tamâm
Yüri var tesliye-i hâtır-ı yârâna çalış
7 Kaçma vahșî gibi Sıdkî giregör her bezme
Ülfet it herkes ile meşreb-i rindâna çalış
Kul günah işlediği zaman Allah ondan dört nimetini kesmez:
Rızkını kesmez.
Sıhhatini bozmaz.
Günahını yüzüne vurmaz.
Ceza vermekte acele etmez.
(Sa'd bin Halil)
Bir yandan sistemle kıyasıya bir mü cadeleye tutuşan, bir yandan da açlık ve yoksunlukla sa vaşmak zorunda kalan bu kadınlar, ne ilginçtir ki gerek tiğinde kocalarını boşamakta hiç tereddüt etmemişler.
l226 Sonuç Niyetine ...
Belki de, kocaya bağlı, onun iradesine boyun eğen bir yaşam tarzından kopabildikleri için bu kadar özgür ve dirençli olabildiler. Eşini yaşamının sonuna dek bırakmayan Sevim Belli gibi örneklere ne diyeceğim merak ediliyorsa, söyleyeyim: Eh! Arada sırada da olsa Mihri Belli gibi birkaç doğru dürüst erkek çıkmıyor değil hani. ..
Portrelerle ilgili gözlemlerimi -fazla uzatmadan- burada kesiyorum. Çünkü en başında da söylediğim gibi bu çalışma, kadın ve mücadelesi üzerine bir değerlen dirme değil, kadınları görmezden gelmeyi, küçümseme yi alışkanlık haline getirmiş olan erkek egemen tarih an layışından dolayı kadınlardan özür dileme adına minik bir denemeciktir sadece ...
Son..
"En geniş manasıyla kendisinin de dahil olduğu insanlığın -kendi çıkarından başka- bir kısmını gelen felaketlere üzülmez,bir şarkıcının sesi ile bir kızın ağlamasını,bir sa,ın sesiyle bir güzeller güzelinin yalvarışlarını ayırt etmezdi."
Bir gün Hums üzerindeki âmili Umeyr ibni Sâ'd'ın Hums minberi üzerindeyken şöyle dediği Hz. Ömer'e bildirildi:
"Sultan şiddetli olduğu sürece İslam sapasağlam kalır ama sultanın şiddeti, kılıçla katlederek veya kırbaçla vurarak olmaz. Bilakis hak ile hükmederek ve adalete yapışarak olur."
Bunun üzerine Ömer Radıyallahu anh şöyle dedi:
"Müslümanların işleri hakkında yardımını isteyebileceğim, Umeyr ibni Sâ'd gibi bir adamım olmasını ne kadar çok isterdim."
Benim ütopyam şöyleydi: şiddetin ve trajedinin olmadığı, herkesin sonsuza dek yaşadığı ya sa yeterince tatmin edici ve mutlu bir hayat yaşadıktan sonra bizi bekleyen bir sonraki şey her ne ise onun için ayrılmaya karar verdiği bir hayat.
İsmail Aygün ozanlık adı olan Şivan Perwer ile ünlü olduktan sonra gerçek ismini kullanmaz. Kürt şairin kullandığı mecaz Perwer'in hem sanatına hem de ismine uygun olur: Em şivanê êşa xwe bûn (Biz acılarımızın çobanıydık)!. Perwer halkının acılarının çobanlığını yapar, onun çalışmaları ve sanatı halkının kaderiyle eşanlamlı olur.