Ama dediğim gibi bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
.....
İnsanların ayıp dediği, saygın gördüğü her şeyi görmezden gelirdim, şayet ağzından bir sözcük olsa çıksa, bana doğru bir adım atsa, beni anlamayı denese, o an ona tüm kalbimi verirdim.
.....
Ufaklığımdan korkuyorum yaşarken;
Bu vitrinler, asfaltlar, mazot kokuları
Gemiler buğday alır, demir boşaltır,
Bulutlar tedirgin, kadınlar güzel...
Gecemi sen ışıt karpit lâmbası
Gelmiş geçmiş aşkların saçağından.
"Kendimi bildim bileli saat beşte kalkarım, çünkü o saatlerde, diğer saatlere oranla daha iyi düşünebilirim. Bu yüzden o günün planını yaparım ve bu plana göre yapılması gereken işleri önemine göre sıralarım."
Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü şimdi lambalar.
Uyu da turnalar girsin rüyana...
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar. Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. Akşamları gelir incir kuşları, konarlar bahçemin incirlerine...