En tatlı emellerinin tahakkukunu gördüğü bir rüyadan acı hakikate uyanan bir insan gibi içim çekiliyordu...
Bazen aramızda aşk meselelerinden bahsettiğimiz olurdu. Onun bu mevzuu ne kadar lakayt ne kadar kendinden uzak bir şeymiş gibi incelediğini gördükçe içimde garip bir ezilme duyardım..
Reklam
Fakat karşısındakinin her kanaatini doğru bulup benimsemek için vesile aramak da bir nevi ruh yakınlığı alameti değil miydi?
Sayfa 117Kitabı okudu
İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Sayfa 12 - Yapı Kredi Yayınları 74.Baskı Temmuz 2015Kitabı okuyor
"Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.."
bana bir ruhum bulunduğunu öğretmişti ve ben de onun, şimdiye rastladığım insanlar arasında ilk defa olarak, bir ruhu bulunduğunu tespit ediyordum. Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ama birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bir ruh, ancak benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk.
Reklam
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım... Hakiki hayatım benim için can sıkıcı bir rüyadan başka bir şey değildir..
Sayfa 102Kitabı okudu
“Kadın benim için, hayal gücümü kamçılayan, sıcak yaz günlerinde zeytin ağaçlarının altına uzandığım zaman yaşadığım bin bir türlü maceraya iştirak eden, maddilikten uzak, yaklaşılmaz bir mahluktu.”
bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak..
Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Bir çok şeye ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.