Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dalkavuklar Gecesi'nde Şahıs Kadrosu: Dalkavuklar Gecesi'nde olaylar M. Ö. 14. yüzyılda, Hitit başkenti Hattuşaş'ta geçer. Eserin ana kahramanlarından biri, bugünkü tarih literatüründe I. Şuppiluliuma olarak geçen kral Subbiluliyuma'dır. Eserde zaman ve mekân konusunda ayrıntılar yoktur. Romanda kralın zamaro
1950'lerdeki kalem kavgaları: 1950'lerde Atsız'ın üç polemik yazısı vardır. "Faruk Nafize Bir İhtar” başlığını taşıyan yazı, 9 Şubat 1951 tarihli Orkun'un 19. sayısında; "Yalan” başlıklı yazı, 25 Mayıs 1951 tarihli Orkun'un 34. sayısında çıkmıştır. 1956'da da Ocak gazetesinde Nurettin Topçu'ya karşı bir
Reklam
"Yalan” başlıklı yazı, Hâmit Şevket (İnce)'e karşı yazılmıştır. Hâmit Şevket, 1951 Mayıs'ında, TBMM'de Atsız aleyhinde konuşmuş ve Atsız'dan "Hitlerizme tâbi adam" diye bahsetmiştir. Atsız önce Hâmit Şevket'in konuşmasından bir parçayı aktarıyor: "Nihâl Atsızla Bulgaristan hududunda öldürülen
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Kendisi aşırı solun ayak seslerinden rahatsız olmuştu. Atsız, başlatmış olduğu bu fikir mücadelesi sonucunda, söz konusu akıma sempati duyan Sebahattin Ali'nin şahsını açmış olduğu davadan dolayı yargıya intikal ettirilmişti. Milliyetçilerin mahkemeye akın ettiği günde (26 Nisan 1944) heyet, salona ancak camlardan girebilmişti... Sabahattin Ali (Davacı) "Bana vatan haini dedi." Nihal atsız (Davalı) "Bir vatansever olarak Türkiye'nin uçuruma sürüklendiğini görüyorum. Komünistler ve memleketi batırmak isteyenler birbirine destek vererek en büyük mevkilere çıkarılırken memleket severler, her türlü darbe ile saf dışı ediliyor. Ben Saraçoğlu'na gazetemde yayımladığım mektubumda, bu hususun önemini hatırlatmak istedim." Davanın neticesi Atsız'ı suçsuz bulurken, Sabahattin Ali'yi on dört aya mahkum etmişti.
Sayfa 116Kitabı okudu
3 Mayıs
..devrin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na hitaben Türkiye'de gittikçe artan artan komünist faaliyetleri ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki komünistler hakkında yayınladığı iki açık mektuptan (nu.15, Mart 1944; nu. 16 Nisan 1944) dolayı Orhun dergisi yeniden kapatıldı. Bu iki açık mektup, milliyetçilik tarihimize "3 Mayıs 1944 Olayları" diye geçen milliyetçi gençliğin Türklük düşmanı fikirlere karşı ilk büyük tepki hareketinin ve birçok milliyetçi aydının tabutluklarda ve zindanlarda insanlık dışı muameleye maruz kalmalarına yol açan Atsız-sabahattin Ali arasındaki" Irkçılık-Turancılık Davası"na giden sürecin başlamasına yol açtı.
Sayfa 14 - Ötüken Neşriyat - 35. BasımKitabı okuyor
Reklam
Türkçülüğe ve Atsız'a karşı olanlar, 1944 Irkçılık-Turancılık Davası'nı da hâlâ unutmamışlardı. Davayı unutturmamaya ve daima taze tutmaya çalışıyorlardı. Daha Atsız'ın öğretmenliğe iade edilmesi ve Orkun'da yazmaya başlaması ile harekete geçilmiş ve yeniden aleyhinde yazılar yazılmaya, davalar açılmaya başlanmıştı. Akşam
Türkçülüğe ve Atsız'a karşı olanlar, 1944 Irkçılık-Turancılık Davası'nı da hâlâ unutmamışlardı. Davayı unutturmamaya ve daima taze tutmaya çalışıyorlardı. Daha Atsız'ın öğretmenliğe iade edilmesi ve Orkun'da yazmaya başlaması ile harekete geçilmiş ve yeniden aleyhinde yazılar yazılmaya, davalar açılmaya başlanmıştı. Akşam
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
338 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.