Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin ilk romanıdır. Kitapta sınıf çatışmaları, şehir ve köy yaşamı kültür farklılıkları, hırslar uğruna yapılan oyunlar, güçlünün zayıfı her daim ezmesi, dönemin Anadolu’su akıcı ve betimleme dolu bir dille anlatılmıştır.
Kitabı bitirdiğinizde yarım kalmış gibi gelecektir ki bence öyle, Sabahattin Ali devamı niteliğinde 2 cilt daha yazmak istemiş ve ömrü yetmemiştir. Bu noktada kitapta yarım kalan konular var. Kübra ve annesinin sonları gibi..
Konusuna gelirsek; anne ve babası eşkiyalar tarafından öldürülen bir çocuğun olayı incelemeye gelen kaymakam tarafından evlatlık edinilmesi ve doğdun köyden koparak şehir yaşamına uzanmasıyla başlayan hikayesini anlatıyor. Kaymakamın eşi Şahinde Yusuf’u hiç sevmiyor. Kızı Muazzez ile kardeş gibi büyüyen ilişkileri zamanla farklı bir boyuta geçiyor ve nikah kıyıyorlar. Kaymakamın ölümünden sonra eve bakmak zorunda kalan Yusuf işi gereği eve uzun süre uğramayınca evdeki maddi sıkıntıları göremez ve olaylar burada başlar..
Yusuf tabiatı gereği korkak değil vahşi bir çocuk. Olayları tahlil edemiyor. Muazzez ise olayların kurbanı ve baskılara boyun eğmek zorunda kalan bir kız. Şahinde ise hırs ve güç meraklısı.
Söylenecek ne çok şey varmış. Siz yine de Okuyun, okutturun..