Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Səba

Səba
@sabapashayeva
O captain! My captain!
Hukuk
20 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Uçmak istiyorsunuz, ama uçmaya uçmakla başlayamazsınız. Size önce yürümesini öğretmek zorundayım ve yürümeyi öğrenmenin ilk adımı, kendi kuralları olmayan insanın başkaları tarafından yönetilmek zorunda kalacağını anlamaktır. Başkalarının kurallarına uymak, insanın kendisini yönetmesinden çok, hem de çok daha kolaydır.”
Reklam
Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir.
“Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!” Nietzsche adeta haykırmıştı. “İnsanca, Pek İnsanca adlı kitabımda ileri sürdüğüm gibi, Pandora’nın kutusu açılıp, Zeus’un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladık. Fakat Zeus’un arzusunun, insanların kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Hakikati,” diye devam etti Nietzsche, “ancak inanmayarak ve kuşku duyarak yakalayabilirsiniz. “Kutsal olan hakikat değil, kişinin kendi hakikati için çıktığı arayıştır! Kendi kendini sorgulamaktan daha kutsal bir şey olabilir mi?
Evlilik ve ona eşlik eden sahip olma duygusu ve kıskançlık, ruhu tutsak eder. Bunlar benim üzerimde asla egemenlik kuramayacak. Doktor Breuer, ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum.
Reklam
Zaman yaşamın kendisidir, ve yaşamın yeri yürektir. İnsanlar zamana tasarruf etdikce zaman azalıyordu
'"Ah siz akıllı insanlar!" dedim gülümseyerek. «Tutku! Sarhoşluk! Delilik! Empati kurmadan, orada öyle rahat rahat oturun, alkoliği eleştirin, aklını kaçırmasından nefret edin, bir rahip gibi yanından geçip gidin ve sizi onlardan biri yap- madığı igin Tanrı’ya şükredin.
Geçit vermez dağlardan, kimsenin ayak basmadığı ıssız yerlerden, mechul okyanusun sonuna kadar Evreni Yaratan' in ruhu esiyor ve o kendini hisseden ve yaşayan her toz, zerresinden mutluluk duyuyor.
But never—and I am sure of this—have I loved life more fervently, and now I know that all who are indifferent to any of the shapes and forms it takes, commit a crime (the only crime there is!).
Once a man has found himself there is nothing in this world that he can lose. And once he has understood the humanity in himself, he will understand all human beings.
Reklam
…İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmek­ten kaçmak itiyadı var...
Ben sana rehber değil, ancak yoldaş olabilirdim, fakat yolu ikimiz de bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu.
Hiçbir insan seven bir insanın karşısında alakasız olamaz. Dünyanın bu en harikulade hadisesi karşısında kimse hareket ihtiyarına malik değildir. Buna hakkı yoktur. Nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, me­ kân içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvvetimiz yok­ sa, bize verilen bir aşkı almamaya da iktidarımız yoktur.
Benim nazarımda genç olmakla ihtiyar olmak arasında bir fark yoktur. Belki ihtiyarlık, bu manasız sürüklen­meyi sona yaklaştırmış olmak bakımından, daha da iyidir…
Atticus was right. One time he said you never really know a man until you stand in his shoes and walk around in them.
“Atticus, you must be wrong...” “How’s that?” “Well, most folks seem to think they’re right and you’re wrong...” “They’re certainly entitled to think that, and they’re entitled to full respect for their opinions,” said Atticus, “but before I can live with other folks I’ve got to live with myself. The one thing that doesn’t abide by majority rule is a person’s conscience.”
Reklam
Ben sorgulamanın bir hastalık olduğuna inanmıyorum. Asıl sorgulamadan körü körüne itaat etmek bir hastalıktır."
Kalabalıkları en çok heyecanlandıran şey her zaman en üsttekilerin dü­şüşüdür; hayranlığın karanlık yüzüdür bu, kıskançlıkla insanın kendi sıradanlığından ötürü duyduğu üzüntünün birleşimidir.
"Bu bozulmaz mutluluğun başka bir yerde yattığını söylüyorsun. Bana bu 'başka yer'den bahsetsene biraz. " "Fani nesnelerde yatmadığını biliyorum sadece. Dışarıda değil içimizde yatıyor. Bir şeyin korkutucu, değersiz, arzu edilesi ya da beş para etmez olduğuna karar veren zihindir, dolayısıyla değiştirilmesi gereken şey sadece ve sadece zihindir."
“O zaman Jacob, bırak da Tanrı'yı kendimce seveyim ben."
“Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry.”
“Özgürlüğün Ardından Bir Ağıt Söylev” özgürlüğü yitirdik dostlar ardından bir çift sözüm var
Reklam
Çoğu zaman insanlar, hatta caniler bile, haklarında verdiğimiz yargılardan çok daha saf, temiz ruhlu olurlar.