Musa da hayatının bir bölümünde Mısır Sarayında kalmıştı, Sabetay'da bu sebeple Türk sarayında kalıyordu.Sabetay'ın gerçek Mesih olduğunu, ve Yahudi inançlarını Müslümanlar arasında kolayca yaymak için İslam dinine geçtiğini iddia eden Raza de Mehemenuta adlı Mistik bir eser Sabetaycılar tarafından yayımlandı. Sabetay, Sultan'a ve Müftüye, Yahudileri Müslüman yapmak için onlarla olan ilişkilerini sicak tuttuğunu açıkladı. Beyanatı kısmen beklediği neticeyi verdi. Çok sayıda Yahudi, Sultanın huzurunda Hz. Muhammet'in dinine geçmek üzere Kudüs'ten, Bağdat'tan ve diğer uzak ülkelerden geldiler. Bu şekilde din değiştirenler, İbranice maaminim (mümin) ve Türkçe dönme adı altında ve Müslüman olmuş Yahudiler olarak tanımlanıyorlardı. Sabetay'a Müslümanlık lehine dini taraftar kazanma faaliyetini desteklemek için sinagoglara gidip vaaz etme yetkisi verildi.
Sayfa 58 - Zvi-Geyik YayınlarıKitabı okudu
1665'te lzmir'de, görkemli bir Mesihçi hareket patlak verdi: Sabetay Sevi (1626- 1676) kendinden geçmiş bir kalabalığın karşısında lsrail'in Mesih'i olduğunu ilan etti. Zaten bir süredir onun ilahi kişiliği ve görevi hakkında söylentiler dolaşıyordu, ama Sabetay Sevi'nin Mesih olarak kabul edilmesini sağlayan "müridi" Gazzeli Natan (1644-1680) oldu. Aslında Sabetay düzenli aralıklarla aşın keder, ardından da büyük sevinç nöbetlerine yakalanıyordu. Aydınlanmış bir kişinin, Gazzeli Natan'ın "herkese ruhunun gizemlerini gösterdiğini" öğrenince, iyileşme umuduyla onun yanına gitti. Anlaşıldığı kadarıyla onu vecd hali içindeyken "gören" Natan, gerçekten Mesih olduğuna onu ikna etmeyi başardı. Hareketin teolojisini düzenleyen ve yayılmasını sağlayan da yine bu olağanüstü yetenekli "mürit" oldu. Sabetaycılık, ortaçağdan beri Musevilikte görülen ilk ciddi sapma, ortodoks Yahudiliğin dağılmasına yol açan ilk mistik düşüncedir. Bu sapkın akım son tahlilde bir tür dinsel anarşiyi teşvik etti.
Sayfa 198 - KabalcıKitabı okudu
Reklam
17. yy'da kendisinin, Yahudilerin bekledikleri Mesih olduğunu dünyaya bildiren İzmirli Haham Sabetay Sevi kısa zamanda dünyanın her yerinden müritler toplamıştır. Olay Osmanlı topraklarında İzmir, Gazze, İstanbul ve Selanik'te cereyan etmiştir. Giderek büyüyen Sabetaycı hareketin kendileri için bir tehlike olduğunu gören Osmanli Yahudi cemaatlerinin dini liderleri devletten yardım talebinde bulunurlar, Osmanlı yönetimi olaya el koyar, Sabetay Sevi'yi ihbar ve şikayet eden Yahudi cemaatinin de kışkırtmaları ile kendisinden Müslüman olması ya da öldürülmesi arasında bir seçim yapması istenir. Sabetay Sevi Müslüman olur, kendisine inanan iki yüz ailelik bir grubun da İslam dinine geçmeleri gerektiğini söyler. Sevi’nin emriyle Selanik şehrine yerleşen bu kişiler dışta Müslüman fakat gündelik hayatlarında Kabbala (mistik Yahudiliğin gelenek anlamına gelen)'nın temel olarak alındığı yeni bir dini sistem içinde yaşamaya başlarlar. Bu dini sistemi devam ettiren kişilere tarihçiler çeşitli isimler takmışlardır. Sabetay Sevi'yi takip eden ve onun dini yorumlarının ışığında mistik bir Yahudi yaşantısını uygulayan bu kişiler genel olarak Sabetaycı olarak adlandırılırlar. Türkiye'de kendilerine gerçek anlamda dinlerini değiştirmedikleri için “Dönmeler” ya da Sabetayistler ya da Osmanlıca'daki kibar bir ifade tarzıyla da Avdetiler denmektedir. Sabetaycılar ise kendilerini, Yahudilerden ayırmak ve kendi fikirlerinin gerçek Yahudilik olduğunu belirtmek amaa ile İbranice karşılığı inananlar olan MAMİNİM kelimesi ile ifade ederler.
Erken evlilik dini bir vecibeydi. Kabala'da mistik bir ruh düğüne katılır, düğünü gelecekteki kur- tuluşla, henüz doğmamış bütün canların dünyaya gelmesiyle ta- mamlanacak kurtuluşla irtibatlandırır. Herhangi bir gün Mesih gelebilir, belki yarın. Bundan dolayı bir adamın evlatlarını bir an önce evlendirmesi gerekirdi.
Sondaki tavsiyelerimi dikkate alıp öyle değerlendirin
....Ne çare ki Âdem başarısız oldu. Birleştirilmesi gerekeni birleştirip ayrılması gerekeni ayıracağı yerde, o birleşmiş olanı kopardı. Tekvin 2'deki düşüş hikâyesinden esinlenen Kabalacı bir metaforla ifade edildiği gibi, Âdem "meyveyi ağacından ayırdı" ve böylece "bahçeleri tahrip etti"... Niyetleri iyiydi; fakat sonuç
Mesih olarak Sevi’yi kabul edenler, bu durum karşında büyük bir düş kırıklığına uğradılar ve umutsuzluğa düştüler. Natan Levi’ye göre ise, Sabetay Sevi sadece zahiren dinini değiştirmişti. Amacı Yahudileri kurtarmaktı. Sabetay Sevi’nin dinini değiştirmesi genellikle tam olarak açıklanamayan gerekçelere bağlanır. Gerçekte, genel kanı Sabetay Sevi’nin mesihlik iddiası taşıyan bir paranoyak oluşudur. Ancak Sabetay Sevi’nin müritleriyle beraber olduğunu haber alan otoriteler, onu tek bir Yahudi’nin dahi yaşamadığı Arnavutluk’un Ülgün kasabasına sürdüler. Orada günlerini yalnızlık içinde melankolik ve mistik bir atmosferde geçiren Sabetay Sevi, 1676’da öldü. Müritleri, Sevi’nin denize girdiğine ve su üzerinde yürüyerek yok olduğuna inanmışlardır.