Başım dönüyor. Nasıl dönüyor? diye sormuştu doktor. Başın duruyor da, çevrendeki eşya mı hareket ediyor? Yoksa, sabit bir ortam içinde mi döndüğünü hissediyorsun? Felsefi bir soru.
Başımı kaldırarakyolun yukarısındaki şerit gibi gözüken gökyüzüne baktım. Hiçbirşey yoktu… Bekledim… Hiç… Yine bekledim… Hiç… Ve sonra o gözlerimi diktiğim noktada belirdi. Tam orada. Bir ansadece rengi soluklaşan gökyüzü gözüküyordu Hemen sonraVenüs ışıldadı . Sabit ve parlaktı Yıldıza bakarak, “Bana yardım et” ddedim
Reklam
Mutlak iyilik olmadığı gibi mutlak kötülük de yoktur.
İyilikle kötülük durgun, sabit şeyler değildir, sürekli yerlerini ve konumlarını değiştirirler. Bir iyilik bir süre sonra kötülüğe dönüşebilir. Tersi de olur.
Sayfa 211 - Doğan KitapKitabı okuyor
Birbirine ters düşen öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! O görmeler yüzünden gözlerim, eşyanın yüzeyinde, ruhu özü örten o ince ve sert kabukta aşındı. Artık hiçbir şeye inanmıyorum, hatta şimdi eşyaların ağırlığından, sabitliğinden, açık seçik gerçeklerden şüphe ediyorum. Avludaki taş havana parmağımla vursam ve sorsam: Sabit misin, muhkem misin? — Evet! diye cevap verse bilmem inanır mıyım!
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt’te; "Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla." diyor ve ekliyor; "Derisini değiştirmeyen yılan ölmeye mahkumdur. Bu durum fikirlerini değiştirmeyen zihinler için de geçerlidir.” Sabit fikir, en büyük hapishanedir.
224 syf.
7/10 puan verdi
Dedektifler tatil yapmasın mı
İki bilimkurgu yazarının oturup polisiye türüne yeni bir bakış getirmek üzerine oluşturulmuş bir roman, Kendileri de kitabın sonundaki kitabın yazılma hikayesinde bahsediyorlar, bu planları çok da topluma ve zamana uymamış, polisiyenin sabit sıkıntılarından tam anlamıyla kurtulamamış, Okuması eğlenceli ve akıcıydı, bir gün içinde bitirilebilir, Tatile giden bir dedektifin başına gelen suçlularla olan mücadelesini anlatıyor
Ölü Dağcı Oteli
Ölü Dağcı OteliArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 202334 okunma
Reklam
Büyük bir zelzelede, kulak zarımızı patlatan gürültüler ve toz duman arasında içimizi bastıran korku ile fantastik bir muhayyile ile her şeyin yıkıldığını sanırız; fakat zelzele durunca, titreyen eşya sabit şekillerini alınca, ancak temelleri çürüyen binaların devrildiğini ve sağlamların tozlardan silkinerek vakarla hayata çıktığını görürüz.
·
Not rated
Taş -kağıt -makas
Öyle işte... Ne zordur insan olabilmek. Ne zordur geldiğin gibi kalabilmek, kaldığın yeri koruyabilmek. Ayakları sabit tutabilmek ne zordur. Kalbi ah'lardan temizlemek en zoru... Merhaba dostlarr Bugün sizlere
Yusef Masadow
Yusef Masadow
kaleminden içimdeki Kenan ülkesi Taş - K'ağıt -Makas kitabı ile geldim... Sancısı ile başlamıştı arayışım.
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202442 okunma
Özellikle gençken mutluluk hedefimiz, çoğu kez ömrümüzün tamamı ya da yarısı boyunca hayalini kurduğumuz ama aslında şakacı hayallerden ibaret olan birkaç imge biçiminde sabit kalır. Zira bunlara ulaşınca hiçliğe karışıp kaybolurlar ve vaat ettikleri hiçbir şey yerine getiremediklerini görürüz. Ev, kent kır hayatının münferit olayları eve ve yaşanan çevreye ilişkin imgeler vb. de böyledir. Her delinin kendi şapkası vardır. Sevilen kişinin imgesi de buna dahildir.
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.