Depresyon bakteriyel bir enfeksiyon gibi spesifik bir biyolojik tedavi gerektiren biyolojik bir problem olarak algılanır. Mağdurlar eski üretken ve mutlu hallerine dönmelidirler. Başka bir deyişle, insanın içselliğinin araştırılmasının yerini zihinsel hijyene dair sabit bir fikir almaktadır.
Canavar sürüsü halinde üzerime çullanan sabit fikirler... Biri bırakır biri ısırır. Bir türlü ruhumun etlerini bu sabit fikir canavarlarının sivri dişlerinden kurtaramam.
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
-İnek yalnızca organizmasının herhangi bir işlev döngüsünün bir parçası olan tek bir tepkiye, belirli bir edime tekabül eden algılarla ilgilenir. Geriye kalan her şey boştur. Eğer yeni bir nesne onu korkutursa, o kaçar ve nesneyi tanımlamak ve kendi dünya sisteminde sınırlamak için, hiçbir zaman sağduyuyla ve... entelektüel tutkuyla ona beri dönme arzusuna kapılmaz... O nesneyi ancak kaçışla tanımlar: kaçılması gereken nesne. +Ama bence bu tam da bizim acıyla ilgili tanımımız. -Ve de ölümle... Bu nedenle dünya sistemimizde nereye yerleştireceğimizi bilmiyoruz onları.
Sayfa 70 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla. Derisini değiştirmeyen yılan ölmeye mahkumdur. Bu durum fikirlerini değiştirmeyen zihinler için de geçerlidir. Sabit fikir, en büyük hapishanedir.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Hiçbir şehir içinde yaşayan halkın tabiatını ve felsefesini İs­tanbul kadar iyi temsil edemez. Büyük ve güzel olan herşey Tanrı’ya veya O’nun yeryüzündeki gölgesi olan sultana aittir; gerisi geçicidir ve üzerinde dünyaya ait olan şeylere duyulan derin alâkasızlığın iz­lerini taşır. Bir millet haline gelen çoban aşiretinin tabiata, tefekküre ve hareketsizliğe sevkitabiî ile duyduğu bağlılık payitahta bir çadırlı ordugâh havası verir. İstanbul bir şehir değildir: çalışmaz, düşünmez, yapmaz, medeniyet kapılarını zorlar, sokaklarının üstüne atılır, o camilerin gölgesinde uyuklayıp rüya görür, oluruna bırakır. Sabit bir devletin saltanatından ziyade seyyar bir ırkın konaklamasını temsil eden başıboş, dağınık, şekilsiz bir şehir, koca bir payitaht taslağı, büyük bir şehirden çok büyük bir temaşa oyunudur. Ta­mamını görmeden tam bir fikir edinilemez.
Sayfa 40 - Türk tarih kurumu yayınlarıKitabı okudu
Evrende hiçbir şey sabit ve sürekli değildir. Her şey değişir! Hiçbir düşünce, hiçbir fikir, hiçbir canlı ya da cansız, değişmeden hep aynı kalamaz. Hiçbir keder, hiçbir aşk, hiçbir umut, hiçbir korku, hiçbir endişe, zamana direnemez! Her şey birbirine dönüşür. Örmüş bir yaprak toprağa, tohum ise ağaca… Yedigimiz meyve Bedenimizin parçasıdır artık. Doğada her şeyi birbirine dönüştüğü için, ağacın, kuşun, suyun ve insanın özleri arasında bir fark yoktur. Varoluş tektir. Varoluşa verdiğimiz her zarar, kendimize verdiğimiz zarardır. Yaşam akan bir nehir gibidir. Bazen hızlanır ve bazen yavaşlar. Kendimizi en güvende hissettiğimiz anda, hiç beklemediğimiz bir şey başımıza gelip dengelerimizi altüst eder, bizi belirsizlik ve güvensizliğin denizlerine atar.
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.