ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Artık ninem gibi sade, dümdüz düşünüyorum: Ak ile kara kadar açık iyilik ile kötülük arasındaki çizgi. Bal gibi bilir insan; ne iyilik, ne kötülüktür, bilir. Mesele kaybetmeyi göze almakta. İyilik, kötülüğün kurguladığı düzenden çıkabilme cesareti istiyor. Zor! O zaman gelsin azı zarif çoğu tehlikeli yanılgılar..
Haşmet Babaoğlu - Zeynep Merdan Söyleşi
Reklam
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Haşmet Babaoğlu:
"Artık ninem gibi sade, dümdüz düşünüyorum: Ak ile kara kadar açık iyilik ile kötülük arasındaki çizgi. Bal gibi bilir insan; ne iyilik, ne kötülüktür, bilir. Mesele kaybetmeyi göze almakta. İyilik, kötülüğün kurguladığı düzenden çıkabilme cesareti istiyor. Zor! O zaman gelsin azı zarif çoğu tehlikeli yanılgılar...
Sayfa 100 - Sorular: Zeynep Merdan - SöyleşiKitabı okudu
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Bence sade ve öz olanı yapabilmek en zordur.Basit her zaman güzeldir ama güzel olduğu kadar da zordur bence. Bunu başarabilen ayakta kalacak bu saatten sonra.
Reklam
Tek hakikat var evet bellediğim dünyadan, Elli altmış sene gezdimse de şaşkın şaşkın: Hepimiz kendimizin bağrı yanık âşığıyız; Sade ilânı çekilmez bu acâib aşkın!
Sade bir biçimde yaşıyorlardı. İstekleri azdı. Toprağa yarı gömülü mutfakta akşamları yudumlanacak yarım şişe bira, geceleri okunacak haftalık bir dergi , sonra geçmiş anıların anımsanması.
'Kulluk şuurunu esas alarak kendimizi iyi tanıyalım, güzel ahlâkı esas alalım, düzgün yaşayalım; sade, anlaşılır söz söyleyelim...'
Eskimeyen Yalnızlık
sanki ben değilim bu bu değil üzerime yakışan eskimeyen bir yalnızlıkmış meğer sade aynamdan ruhuma yansıyan
Sayfa 16 - Ertuğrul Tiryaki
197 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.