Üzüm Yemek mi, Bağcıyı Dövmek mi?
Hayat, niyetlerin savaş alanıdır. Niyetler, görünmez ama hissedilir; sessiz ama etkili. İnsanın niyeti, eylemlerinin pusulası, kaderinin mimarıdır. “Üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?” Bu, sadece bir tercih meselesi değil, aynı zamanda bir karakter testidir. Hayat, bazen bizi niyeti kötü olanlarla karşı karşıya getirir. Onlarla yaşamayı öğrenmek, bir sanattır. Bu sanat, sabır gerektirir, anlayış gerektirir, hatta bazen göz ardı etmeyi gerektirir. Çünkü bazı savaşlar, savaşmadan kazanılır. Bazı zaferler, sessizlikle elde edilir. “Ben bununla yaşamayı öğrendim,” diyen biri, aslında en büyük dersi almıştır: Kontrol edemeyeceğin şeyler için savaşma. Niyeti kötü olan biriyle mücadele etmek, genellikle boşa kürek çekmektir. Onun yerine, iyi niyetini koru, üzümün tatlı suyunu iç ve bağcının emeğini takdir et. Ben, bu gerçeği gözlemledim,yaşadım ve kabullendim. İnsanın niyeti iyi değilse, ona yapacak bir şey yoktur. Çünkü niyet, kalbin derinliklerinden gelir ve orada saklanır. İyi niyet, güneş gibi aydınlatır, kötü niyet ise gece gibi karartır.Öğrendim ki, niyetler ne kadar karanlık olursa olsun, üzümün tatlı suyu her zaman akar. Bu yüzden, bağcıyı dövmekle meşgul olanlar, asla üzümün gerçek tadını bilemezler. Benim kalemimin niyeti üzüm yemek olanların yanında. Benim sözlerim, bağcıyı koruyan, üzümü sevenlerin sesi.
Peyami
Peyami
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Reklam
Ahhh benim en uzak gurbeti gösteren sılam kendimi bulduğum her yerde ,kayıp bir evreni ararken kullandığım pusulam sen yerini bilirsin ;git ve bana güldüğümüz bir memleket getir ! bana ,ikinci kişiye giden tek kişilik bir yolculuk getir, Getir bana ,belki biraz beyaz belki biraz mavi bulutların oynaştığı, henuz kimsenin gözlerinin değmedigi
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal geçici ve
Geberiyorum ve ağlıyorum
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip kimsesiz biriydin bu
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
Reklam
Cihad Kıyamete Kadar Devam Edecek!..
Bütün dünya İslamdaki bir ibadete karşı birleşmiş ve bu da Cihad! Dini, ekonomik, medyasal, kültürel ve popüler güçlerinin hepsini Cihada karşı mücadele etmek için harekete geçiriyorlar! Dini güçlerine örnek olarak Hiristiyan ve Yahudiler yaptıklarını yasalaştırmak için dini kullanıyorlar. Ortadoğu’ya yapılan bütün müdahaleler İsa’nın geri dönüşü
445 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.