Bir şeyi kazanmak için bin şeyle savaşmak zorundaysanız, sizi ayakta tutan sadece inancınızdır.
Oğlum.. Sana teşekkür ederim. Salyangozları sevdiğin için. Çünkü onları sevmeseydin, İhtiyar Adam bu hayata tek başına veda edecekti. “Yaşayan herkes acı çeker. Fakat sadece insanlar ızdıraba fikir giydirirler.” der Bilge Kral. Oysa şimdi, yaşlı bedenim gözlerimi sonsuzluğa kapatırken, elimde dostumun en sevdiği küçük çilek beni ölüme götürmeden birkaç saniye önce, ızdıraplarımı çıplak bırakarak gidiyorum. Kalbimde beni seven bir dostum olduğunu hissediyorum. İçimde Küçük Dostuma ait fedakârlık duygusunu yaşattığım için, kusursuz bir acı çekmiyorum. Ölümü acı karşılamıyorum. Bir yanımın hep yaşayacağını hissediyorum. Beklemek kusursuz olursa ölüm olur demiştim, yanılmıştım. Şimdi sadece dönmeni bekliyorum. Ruhum dönmeni bekliyor.
Sayfa 137 - #vaveyla #şeymakarakoç #bosna #srebrenitsa #soykırımKitabı okudu
Reklam
“Beklemek acı verir insana, acı kusursuz olursa, ölüm olur,” dedim.. “Hayır,” dedin. Beklemek, kimseler bilmeden, sevdiğin ile aranda görünmez bir köprü kurarak beklemek, Azrail’in bile haberi olmadan beklemek. Ama bir köprünün ucunda. Gideceğin yol belli, yolun sonunda bekleyen belli, ilk adım belli, zamanın durmasını istediğin o anı yaşamadan birkaç saniye önce beklemek. Ve o heyecanı içinde tutabildiğin kadar tutmak. Son ana kadar, ona seni seviyorum demenin başka bir yoludur beklemek. Birini ya da bir zaman dilimini değil, sadece son anın hiç gelmemesi için beklemek. Bir ucu başlamak, diğer ucu bitirmek olan bir köprüde, her şeyin sonu vardır düşüncesi ile hiç başlamamak. Sadece olduğun yerde güvenle beklemek. Nefes almak. Zamanı durdurmak gibi bir şey. Tüm engebeli yolları aşmış ve varış noktasına ulaşmışsın, ama bitiş çizgisine bile bile basmıyorsun gibi beklemek.
Sayfa 135 - #vaveyla #şeymakarakoç #bosna #srebrenitsa #soykırımKitabı okudu
Dışarı korkarak çıkıyorduk. Sırplar, çocukları öz annelerine tecavüz etmeye zorlayacak kadar işkence yapabiliyorlardı. Bosna henüz bağımsızlığını almamıştı. Bir gün Filiz’i evde yalnız bırakmak zorunda kaldım. Sırplar, Bosna’daki her kadına yaptıkları gibi, Filiz’e de tecavüz etmek için eve girmişlerdi. Komşularla ben Filiz’i onların elinden kurtarsak da günler sonra hamile olduğunu fark ettim. Onların isteklerinden biri de soylarını çoğaltmaktı. Onların ırkından olmadığımız için bize işkence ediyorlardı. İnsanların duygularını, kalplerini yaşamlarını önemsemiyorlardı. Sadece ırk önemliydi. Filiz’i de bebeği de öldürmek istedim.
Sayfa 126 - #vaveyla #şeymakarakoç #bosna #srebrenitsa #soykırımKitabı okudu
“Ölümle burun buruna olduğunda, sadece geceleri kabus yaşamazsın. Gündüzler de kabusa döner. Azrail’in gelişini belli etmesi ecelden değil, ama korkudan öldürebilir insanı. Kendi katilimiz oluruz. Ölümü her an beklediğin halde beklemek ve onun gelmeyişi kalbine bilmediğin sancılar bırakır. İlaç içip acıyı dindiren sancılar değil ki ilaç almak için sokağa çıktığında, hemen karşı kaldırımda koşarak eve giden adamlar görürsün. Kurşun sesleri duyarsın. Gözünün önünde insanlar ölür.
Sayfa 116 - #vaveyla #şeymakarakoç #bosna #srebrenitsa #soykırımKitabı okudu
Onların mezarını biz bulamadık. Kelebekler buldu. Mavi kelebekler. Sadece toplu mezarların olduğu yerde biten bir çeşit bitkiyle beslendikleri için bazı bölgelere kümelendiklerini anladık.
Sayfa 90 - #vaveyla #şeymakarakoç #bosna #srebrenitsa #soykırımKitabı okudu
Reklam
İnsanlık ile ilgili tüm bu suçlamaların hangisini yapıp hangisini yapmadığımı bilmeyerek, sadece insan olduğum için, hepsini yamalı bir zırh gibi üzerime giyip, dilimde benliğini kaybetmiş olan sana, ev sahibime “İhtiyar Adam” sıfatını vererek gizli özneli hayatında dolaylı değil, doğrudan yer edip, tümleç görevi üstlenerek girdim hayatına.
Sayfa 41 - #vaveyla #şeymakarakoç #bosna #srebrenitsa #soykırımKitabı okudu
İkimiz de tanımaya çalışmadık birbirimizi. Gerçi biliyor musun, bu cümleyi çok saçma buluyorum, hatta komik. Eminim, sen de benimle aynı fikirde olduğun için susmuştun ve daha fazla soru sormamıştın. Kaç kardeşsin, ailen kim, nerde doğdun, kaç yaşındasın ve daha abuk sabuk bir sürü soru. Bu soruların tanımakla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bunlar sadece öğrenmek; karşındaki hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak. Neyiz biz, dedektif mi? Peki bu bilgileri kullanmayacaksak neden soruyoruz? Kafamızın bir köşesinde dursun diye mi? Kardeş sayısı bu, teyzesi, komşusu bu, babası şöyle agresif, annesi böyle hamarat. Ha bir de meslekler var. Biri avukat biri mühendis… Ne oluyor peki öğrenince? Bu tanımak değil. Sadece öğrenmek bilmek.
Sayfa 19 - #vaveyla #şeymakarakoçKitabı okudu
135 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.