Bilimin sadece akademiler­de yapılması, belli yaşamsal alanlara ait uygun tutumların tefekkü­rün belli biçimlerince örtbas edilmeleri anlamında bir tehlikedir.
Sayfa 172 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Sadece özgül tarihsel-toplumsal topluluklarca elde edilebilen her bilgi de aynı şekilde şüpheli kabul ediliyordu. Zira, dünya gö­rüşleriyle ilgili öncüllerden tamamıyla arınmış bir bilgi istenmek­teydi. Ancak, bu pür nicelikselleştirilebilir ve çözümlenebilir ola­nın, yalnızca belli dünya görüşleri aracılığıyla keşfedilebildiğini. dolayısıyla dünya görüşünün mutlaka bir hata kaynağı değil, daha ziyade, tam tersine, âdeta belli bilgi alanlarına ulaşmayı mümkün kılan bir mekanizma olduğunun farkına varılmamıştır.
Sayfa 168 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Reklam
Üretim sürecine, sınıflara ya da belli bir yaşam tarzına bağlı ola­rak doğrudan katılan bir kişinin konumu, sadece ve sadece özgül varoluşla ilgili toplumsal süreç tarafından belirlenirken; bir ente­lektüelin konumu, özgül sınıfsal aidiyetlerinin yanı sıra, daima tüm toplumsal kutuplulukları içeren tinsel şartlar aracılığıyla da belirlen­mektedir.
Sayfa 158 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Gerçek sentez, o an için toplumsal mekânda mevcut taleplerin niceliksel ortası anlamına gelmez. Bu, sadece ve sadece, toplumsal ganimetlerinin ne “sağ”dan ne de “sol”dan tehdit altında bulunma­sını istemeyen, toplumsal bir statünün daha yeni yeni yükselmiş olanlar lehine istikrara kavuşturulmasına yarayan bir çözüm anla­mına gelirdi. Oysaki, tam tersine, bünyesinde birikmiş kültürel de­ğerlerden ve toplumsal enerjilerden mümkün olduğunca fazla şeyin geride kalacağı ve tarihin ilerici bir şekilde ilerlemesini teşvik ede­bilecek bir politik tutum söz konusu olmalıdır. Yeni statü, aynı za­manda, tüm kapsamlılığıyla ve olabildiğince organik bir biçimde ön plana çıkarak, biçim değiştirici gücünü gösterebilmelidir.
Sayfa 155 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Günümüzde, sadece her bir politik bilginin zorunlu taraflılığı de­ğil, ayrıca kısmîliği de bilinmektedir. Politika ve dünya görüşüyle ilgili bilginin taraflılığının çürütülemezcesine açığa kavuştuğu gü­nümüzde, bu kısmîlik, bu bir-şeyin-parçası-olmak, bu bilginin bün­yesinde sürekli olarak bir bütünün oluştuğuna ilişkin ve taraflılıkla ilgili veçhelerin bu bütüne götüren kısmî bilgiler olduklarına ilişkin bir anlam da barındırmaktadır içinde.
Sayfa 151 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
İlginç olan, devrimin bu andan itibaren insanların sahip oldukları coş­kunluğun artması olarak, sadece bir irrasyonellik olarak görünmemesidir. Zira, bu coşkunluk, sadece milyonlarca kez yer bulan deneysel düşünsel eylemlere depolanmış rasyonelliği bir patlama noktasına getirdiği anlamda değerlidir.
Sayfa 134 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Reklam
Her ne kadar yaşamımız kapsamlı bir şekilde rasyonelleştirilmiş olsa da, tüm bu rasyonelleştirmeler sadece kısmî rasyonelleştirmelerdir; zira günümüz aşamasında bile, toplumsal alanımızın en önemli alanları hâlâ irrasyonel bir tarzda temellendirilmiştir.
Sayfa 122 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Tinin tarihini (ki, bu türden sosyolojik bir tarih bakışını savundu­ğumuzu şimdiye kadar olan yaklaşımımızla göstermiştik), unsurla­rın hem dizilişini hem de bitişmelerini sadece bir rastlantı olarak değerlendirmez, bilakis bu unsurların önemini ve anlamını, ancak tarihsel olarak oluşan bütünlüğün araştırılmasıyla kavranabileceğini hedeflemek gerekir.
Sayfa 103 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Keşke Prokaryotlar Yok Olsa
20 yıl önce okuduğum bu muazzam eseri yeniden okudum ve yine 20 yıl önceki duygu düşünceleri yaşadım. Kusursuz bir toplumun asla yaratılmayacağını, Thomas More gibi Ütopya da kalacağı aşikar bir gerçek. Her defasında birileri eski düzeni yıkarken, yeni düzende herkesin eşit ve adil bir şekilde yönetileceği vaadi ile başa gelen yeni yönetimlerin, zamanla eski yönetimlere benzediği ve hatta ileri giderek daha kötü olduğu gözlemleniyor. Bazı eserler yazıldığı dönemlerden çok daha ötesine geçiyorsa ve yaşanılan yeni dönemde aynı hissi veriyorsa bu doğal bir şekilde insanoğlunun her daim kötü olduğu ve bu kötülüğü farklı fraksiyonlarda devam ettirdiğini net bir şekilde görüyorsunuz. Temel de ana nedenin halkın genel olarak CAHİL olmasından kaynaklandığı da acı bir gerçek. O halde ya toptan cahil olup, acı çekmemek gerek ya da herkesi eğiterek muazzam bir yönetime sahip olmak gerek. İnsan öğrendikçe, öğrendiği tüm gerçekler yaşamı için ağır ve acılı bir sürecin başlamasına neden oluyor. Zira siz neden sömürüldüğünüzü ya da neden kötü bir yaşam koşullarına sahip olduğunuzu görebiliyorsunuz. Ve elinizden bu durumu değiştirmeye yarayacak hiçbir şey de olmayınca artık sadece bedeniniz değil, ruhunuz da acı çekiyor. Neden Prokaryot Aptal İradesizler yüzünden sefil bir hayata mahkum oluyorum? İşte bu sorular ve buna benzer birçok soru huzurunuzu kaçırıyor, sağlığınızı bozuyor, insanlığa olan inancınızı kaybetmenize neden oluyor. Aptal insanların iradesi neden benim kaderim? Halen Hayvan Çiftliğini okumadınız mı? Çok şey kaybetmişsinizdir. Belki bir 20 yıl sonra yine aynı bu şekilde zevkle aynı duygu ve düşüncelerle okurum....
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,2bin okunma
Mücadele; özü gereği kökten şekildeğişiminin (transformation) sadece oluşumla değil, yok ol­mayla da temellendiği bir dünyada ve bir tarafın diğer tarafın sade­ce somut değer ve fikirlerini değil, tinsel temelini de yıkmaya çalış­masıyla belli bir düzeye ulaşabilir.
Sayfa 80 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Reklam
İzole edilmiş ve kendi kendine yetinen birey kurgusu, farklı bi­çimlerde, bireyci epistemolojinin ve oluşumcu psikolojinin temeli­ni oluşturmaktadır. Epistemoloji bu yalıtık ve kendi kendine yetinen bireyle, bu bireyin sanki daha ilk baştan, pür düşünce dahil olmak üzere, insana özgü bütün niteliklere sahipmişçesine ve sanki dün­yayla ilgili bilgilerini kendi içinde ve sadece dış dünyayla kurul­muş olan ilişki sürecinde bitiştirme yoluyla edinmişçesine çalış­mıştır. Bireyci gelişim psikolojisinde birey, zorunlu olarak, gelişme süresince dışsal, doğal ve toplumsal çevrenin önceden şekillenmiş yeteneklerini ortaya çıkarmaktan başka bir rol oynamadığı belli ge­lişim evrelerinden geçer.
Sayfa 48 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Bir gruba; sadece içine doğduğumuz, sadece ona ait ol­duğumuzu iddia ettiğimiz, ve nihayet sadece ona vefalı ve bağlı kaldığımız için ait değiliz; daha ziyade dünyayı ve dünyadaki belli şeyleri onun gibi, yani o adı geçen grubun anlamsal yorumlarının gözleriyle, gördüğümüz için ait oluruz.
Sayfa 43 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Katıksız mantıksal analiz, sadece bireyin dü­şüncesini grup koşullarından değil, aynı zamanda ve genel olarak düşünceyi de faaliyetten koparmıştır. Bunu, bir yandan düşünceler, öte yandan ise , grup ile faaliyetleri arasında gerçekte her zaman va­rolan ilişkilerin—problem çıkmaksızın- ya “doğru” düşünce için önemsiz olduklarını ya da bu temellerden ayrıştırabileceklerini var­sayarak yapmıştır. Ancak bir şeyi bilmezden gelmek, onun varlığını sona erdirmez.
Sayfa 28 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Birey, kendi­ne atfettiğimiz konuşma ve düşünce biçimini, sadece çok sınırlı bir anlamda kendiliğinden yaratabilir. Birey, içinde bulunduğu grubun dilini konuşur; içinde bulunduğu grubun düşündüğü gibi düşünür.
Sayfa 27 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
Birey­lerin üzerinde bulunup, bireylerin ötesinde düşünen ve düşünceleri yalnızca bireylerce yeniden üretilebilen herhangi bir kolektif ruh mevcut değildir. Fakat buradan hareketle, bireyleri harekete geçiren tüm fikir ve duyguların kökenlerinin de, yalnızca bu bireylerde bu­lunduğuna ve sadece bu bireylerin özyaşam deneyimlerinin temellendirilmesine bağlı olarak açıklanabileceği sonucuna varmak yan­lış olur.
Sayfa 27 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.