Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, ne seslerden, ne gün doğuşundan, ne gün batışından. Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç. Anlamsız konuşmaları dinle, kahvelere otur. Artık hiçbir yerdesin.
Ölümün vadisine bir aşk heykeli dikip ona büyük bir saygı göstereceğim. Aşk, sırdaşım olacak. Onun ilahisini dinleyeceğim. Onun şarabıyla sarhoş olup bir giysi gibi onu giyeceğim.