"Benim düşlediğim aşk iki insanın birbirini sahiplenme çabasından çok daha öte bir şey. Yıllar önce, bir keresinde bunu bulduğumu sanmıştım. Ama yanılmışım."
Sayfa 298Kitabı okudu
Aşk sahiplenme ister - neye benzediğini bilmeksizin. Kendimize bile ait değilken, ben sana ya da sen bana nasıl ait olabiliriz ki?
Sayfa 605 - Can Yayınları, 32. Baskı
Gerçek aşk, tam olarak, sahiplenme hırsının teslimiyete dönüşümüdür.
Sayfa 120Kitabı okudu
Toplumsal üretim ile kapitalist sahiplenme arasındaki çelişki, kendini proletarya-burjuvazi karşıtlığı olarak gösterir.
Bir erkek bir kadınla beraber ilişkiye başladığında sahiplenme duygusu nereden çıkıyordu bilmiyorum. Ben onun olmadığım gibi, o da benim değildi. Kendi düşünceleri, kendi kalbi, kendi zihni, kendi ruhu vardı. Bunların hepsine sevgili olduk diye nasıl sahip olmaya çalışabilirdim? Özgürlük sınırlarını geçip karşımdakini nasıl rahatsız edebilirdim? Birbirimizi seviyor olmamız bizi daha çok özgür kılmalı iken boyna dolanan bir zincir ne kadar gereksizdi!
"İnsanlar genellikle farkında olmadan yaralarını tetikleyecek bir eş seçerler. Böylelikle kendilerinin acı dolu ve tepkili taraflarını görme, sahiplenme ve iyileştirme fırsatları olur. Mükemmel bir ayna gibi seçilen partner diğerinin kalbindeki sahiplenilmemiş ve bitirilmemiş şeyleri yansıtır."
Sayfa 221 - Sola Unitas Yayınları
