"Yani örnek vermemiz gerekirse sahiplenme ve hükmetme duygusu ile daha yaygın şekli olan çıkarı uğruna kullanma ve rekabet aslında çok yaygın bir insan özelliği olan saldırganlığın yön değiştirmiş halleridir."
“Benim dünyamda,bir hikayenin yer değiştirmesi tanıdığınız ve saygı duyduğumuz bir şeydir.Sanat eserleri çakışabilir ya da birbirleriyle uyum içinde olabilirler.Günümüzde,sahiplenme konusunda korku ve endişeler olsa da,bu her an parlayabilecek hassas bir mesele olsa da,ben her zaman anlatıların anlatılmasında be yeniden anlatılmasında bir güzellik olduğunu düşündüm.Hikâyeler Çağlar boyunca böyle hayatta kalır.Bir yazarın çalışmasındaki fikri bir diğerinde izleyebilirsin,bu bana göre güçlü ve heyecan verici bir şey.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Sahiplenme dürtüsü de düzeltilmesi gereken kötü bir ahşkanlıktı.
Olağanüstü Bir Gece
İstemelerimin gittikçe zayıflayarak azaldığını, duygularıma bir tür donukluğun hakim olduğunu fark ediyordum; bu durum belki de şu şekilde daha iyi ifade edilebilir, bir tür ruhsal iktidarsızlığa ve yaşamı tutkuyla sahiplenme beceriksizliğine düşmüştüm.
Sayfa 11 - HalkkitapeviKitabı okudu
Bu sahiplenme hırsı neydi? Toprağı, insanı, varlığı bunca sahiplenmek için savaş neydi? Toprak herkese yeterdi ama sahiplenmek isteyenler işi bozuyordu.
Reklam
Sahiplenme duygusundan yoksun bir şekilde aşkına karşılık bulmak insanı teselli etmez. Öte yandan delicesine aşka tutulmuş biri, aşkına karşılık bulamasa bile sevdiğine sahip olma duygusuyla yetinebilir.
Sonuç olarak, büyüme ya da sahiplenme olasılığının bir noktada kendi sınırı olduğundan, tek tek her bir varlığın açgözlülük nesnesi olan enerji ister istemez serbest kalmıştır: Yalan kisvesi altında gerçekten de serbest kalır. Sonuç olarak, insanlar yalan söyler, bu serbestliği çıkara indirgemeye çabalarlar ve bu serbestleşme onları daha uzağa sürükler. Böylelikle, bir anlamda, her koşulda yalan söylerler.
“Sahiplenme, aşkın vazgeçilmezidir. “ diyor Ferda. “Sevdiğinin yalnızca sana ait olmasını istersin. Doğaldır, aşkın kitabında böyle yazar. Ancak, sahiplenen insan, aynı güçle sahiplenilmeyi de bekler. Bunu aklından çıkarma.”
Sayfa 76 - Altın KitaplarKitabı okuyor
Evlilik ve beraberinde gelen sahiplenme ve kıskançlık duyguları ruhu köleleştirir. Bu duygular benim üzerimde hiçbir zaman egemenlik kuramayacak. Umarım ne erkeklerin ne de kadınların, birbirlerinin zaaflarının tahakkümü altına girmeyeceği bir zaman gelir.
Reklam
Benim düşlediğim aşk iki insanın birbirini sahiplenme çabasından çok daha öte bir şey.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
#şah
" Sultanlar ve şahlar birbirleriyle savaşırken harcayacakları kuvvet ve mesaiyi üretmeye harcasalardı eğer, elbette tabiat onlara her nimeti sunar, Allah da geçimlerini bereketlendirirdi. İnsanları, geçinmek için ganimete muhtaç edenlere lanetler olsun!.. Ekip biçseler, güdüp kesseler elbette doyarlar, gül gibi de geçinirlerdi. Bu sahiplenme hırsı neydi? Toprağı, insanı, varlığı bunca sahiplenmek için savaş neydi? Toprak herkese yeterdi ama sahiplenmek isteyenler işi bozuyordu. Şu dünyada her millet, her insan bu yüzden hayatını savaşarak kazanmak zorunda kalıyordu. Hatta bazen bunun adı gaza da oluyordu. "
Kapı YayınlarıKitabı okuyor
İlginç ve cesur
Evlilik ve beraberinde gelen sahiplenme ve kıskançlık duyguları ruhu köleleştirir.
Sahiplenme isteğiniz arttıkça insanlığınız azalacaktır. Sevgi ve sahip olma isteği, yaşamınızda tamamen birbirinden ayrı iki yoldur. Sevginin bütün olduğu yerde sahip olma isteği var olmaz. Ve sevgi ,akılları sahiplik fikriyle dolu insanlara asla uğramaz.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.