Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
HER KİMSEN I #kitapyorumu
"Ama benim adım Deva'ydı. Önce kendime çare olmam gerektiğini, kulağıma ismimi fısıldayan babamdan öğrenmiştim."
Eflâl serisiyle kalemiyle tanıştığım canım yazarım Rukiye İdeli bu defa bizleri gençlik spor romantizmi kurgusuyla buluşturdu. Tür en sevdiklerimden biri ve işin içinde de kılık değiştirme var. Daha ilk sayfalardan içim kıpır kıpır.
Kapaktan da anladığınız üzere kız karakterimiz erkek kılığına giriyor, üstelik sadece erkeklerin olduğu bir basketbol takımında. Babasını iki aylığına idare etmesi turnuvaya çıkacak bir takımda yardımcı antrenörlük yapmalı.
Konunun güzelliğine bakar mısınız? Baştan sona hem çok akıcı ilerledi hem de oldukça keyifli bir okuma süreci geçirdim. Deva erkek gibi büyütüldü ama tabii ki erkek olmak farklı bir şey. Bunu deneyimle sürecini okumak baya eğlenceliydi doğrusu. O kadar erkek arasında tabii ki arada kız tepkileri veriyor ve takımdaki kişiler hem uzun hem de kalıplılar kendisi ise aralarında oldukça cılız. Bu kısımlar komediye kayıyordu. Ve bir süre sonra Deva'nın takım oyuncularından Başar'a gönlünün kaymasıyla da iş romantik komediye yöneliyor. Ve buralar çığlık atmalıktı. Kaçmaca kovalamaca...
Kitabın başından beri beklediğim sahne finaldeydi aynı zamanda kitabımızın ismini oluşturan sahne de. Ama nasıl güzeldi. Tam beklediğim kısımları okuyacak olmanın mutluluğunu yaşarken kitabın bitmiş olmasıyla çıldırdım. Acil ikinci kitaba ihtiyacım var. Eğlenceli sürükleyici bu yaz aylarında size iyi gelecek bir kitap varsa o da Her Kimsen'dir. Kesinlikle tavsiyemdir.
Müthiş Mizah
"Haşırt Dı Bilekbord" Zafer Algöz'ün mizahi bir dille kaleme aldığı anı kitabı. Algöz'ün tiyatro ve sinema dünyasında yaşadığı ilginç ve komik olaylar anlatılıyor. Kitabın başlığından da anlaşıldığı üzere eser hem komik hem de göndermelerle dolu..
Kitapta, Zafer Algöz'ün sahne arkasında yaşadığı ilginç anekdotlar, oyunculuk kariyerindeki unutulmaz anılar ve sektörde tanıştığı ünlü isimlerle ilgili eğlenceli hikayeler yer alıyor.
Algöz, anlatımlarında samimi bir dil kullanarak, okuyucunun kendisini olayların içinde hissetmesini sağlıyor.
Kita sanat dünyasının iç yüzünü de mizahi bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor.
Kitap, tiyatro ve sinema severler için keyifli bir okuma deneyimi sunarken, Algöz'ün esprili anlatımıyla da okuyucuyu güldürmeyi başarıyor.
Eğer tiyatro ve sinema dünyasıyla ilgili içten ve komik hikayeler okumak isterseniz, Zafer Algöz'ün bu kitabı size hitap edebilir.
arkadaşlarımın deyişiyle benim sütunum olan o kitap aknfskjfks. hem bir parçam olduğu için hem de çok kalın olduğu için tabii ki de. İlk kitap ne kadar icime dokunduysa bu kitap bana o kadar heyecan verdi. Ozellikle Tempi... Tepmiyle geçen her sahne... Tempi'm... ya okumamış olanr bunu önyargı olarak algılamasın ama ne yapsam da etsem de Denna'yı sevemiyorum. Mesela Devi givi bir şey varken. Hani Devi. Devi'yi çok sevdiğimi söylemiş miydin. VE SİM AHHHHHH... Ademre kısmı çok hoşuma kaçmıştı bir dee. AMA SALAK YAZAR!!!! anca mc yayını yapsın twitchde kafayi yicem
Harabe Sırlar ~ Neva Altaj
.
Kusursuzca Kusurlu serisinin dördüncü kitabıyla ve yepyeni karakterleriyle devam ediyoruz
Günümüzde hafızasını kaybeden Luca ile başlıyoruz. Karşısında karısı olduğunu söyleyen Isabella var. Sonra geçmişe gidiyoruz. Isabella’nın büyükbabası italyan mafya lideriydi ve onun Capolarından biri Luca Rossi’ye çocukluğundan
Adı anılmayan ikinci eş, sevdiği adamın peşinden gider ve cennet bahçesi gibi görünen Manderley Malikanesi'ne gelir. Ancak burası, kısa sürede hayatını esir alan bir heyulaya dönüşür. Bu evlilikteki sorunları çözmek zordur ama asıl dert, ölümüne rağmen bütün mekana izlerini bırakan ve hayatlarına musallat olan ilk eş Rebecca'nın hatırasından kurtulmaktır.
Daphne du Maurier'den Rebecca, bazı evlerin karanlık koridorlarında gizli gizli gezinen, evlilik kurumunun saklı öznesini ortaya çıkaran o roman.
1938 Ulusal Kitap En İyi Kurgu Ödülü
Gotik edebiyatın hak ettiği takdiri zaman içinde gören yazarlarından Daphne du Maurier'nin Rebecca'sı örnek bir tekinsiz mekan anlatısı. Sahne sanatlarıyla, yazarlıkla ilgilenen bir ailenin kızı olan ve derinlikli, sonunu açık etmeyen tekniğiyle pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan du Maurier iki dünya arasına sıkışmış, sırları ve tutkularıyla kendilerine çıkış yolu arayan karakterleriyle okura son sayfaya kadar şüphe, şaşkınlık vaat eden yazarlardan. Alfred Hitchcock'un aynı isimle sinemaya uyarladığı Rebecca ise unutulmaz bir başyapıt.
Ne okudum ben böyle ne okudummm
O son neydi öyle, ağlayasım var ühüüü
Demir Alev, Empyrean Serisi'nin heyecan verici ikinci kitabı. İlk kitapta Violet ve Xaden'ın macerasına tanık olduğumuz bu serüvende, ikili bu kez daha da zorlu sınavlarla karşı karşıya kalıyor. Demir Alev'in merkezinde, Violet ve Xaden'ın karmaşık ve tutkulu ilişkisi yer alıyor. İlk
Kitabımız pek tanınmayan bir yazar olan Lowen'a ünlü bir yazar olan Verity'nin serisini tamamlaması için teklif sunulması ve Lowen'ın bu teklifi kabul etmesi üzerinden başlar. Lowen, devam kitaplarını yazabilmesi için Verity ile kocasının evinde kalmayı kabul eder. Verity tarafından yazılan otobiyografiyi okuması ve bu evde yaşadığı
‘’Liderleri bir kelime söyleyip bir hareketle gelmemizi işaret edince etrafımızdaki grup bir adım daha yaklaştı.’’
…
‘’Kendimizi, üç sıra Londra polisini aşıp Parlamento binasına girmeye çalışan süfrajetler (Kadınların oy kullanma hakkını savunan kadınlara verilen isim.) gibi çırpınırken bulduk.’’
Kitapta, rollerin değiştiğini bize açık bir şekilde gösteren ilk sahne belki de burası:) Bu sefer erkekler mi ‘süfrajetler’ gibi kendi haklarını savunmaya çalışacak, bakalım.
Okuduğum 6 kitap içerisinde en iyi sona sahip kitap buydu.
Bu kitapla birlikte evrendeki bölünmeler çoğaldı, aes sedailerin beyaz kulesine karşı rand in kara kulesi seriye çok ayrı bir heyecan katacak gibi duruyor. Egwene in aes sedai dünyasında birden bire bu kadar önemli bir konuma gelmesi de seride beni en çok şaşırtan şeylerden birisi oldu. Bir süredir görmediğimiz perrin i sonlara doğru sık sık görmeye başladık, sevdiğim bir karakter olduğu için buna mutlu oldum.
Bu seride en çok sevdiğim şeylerden birisi de seçilmiş kişi de olsan, aşırı güçlü de olsan farketmiyor, sıradan güce sahip 13 kişi bile seni kolaylıkla yenebiliyor, bu sebeple dünyanın kaderine karar verecek kişi de olsan kafana göre takılamıyorsun. Bu olay rand üzerinden çok iyi işleniyor bence. Taim, Logain gibi sahte ejderler de diğer kitaplarla birlikte sıkça karşımıza çıkacak gibi, Rand dahil bu üçlünün neler yapacağını bayağı merak ediyorum.
Kitaptaki en sevdiğim sahne son kısımdı, rand ı o kadar zor durumda görmek, umutsuz gözüken bir durumda kara kule üyelerinin gelip rand ı kurtarması, bu olayla birlikte rand in kuleye karşı güvenini tamamen kaybetmesi ve aes sedailere zorla diz çöktürmesi, diğer kitaplarda bambaşka, daha acımasız bir rand göreceğimizi gösteriyor gibiydi, egwene ve elayne gibi karakterlerle arasındaki ilişkiyi nasıl etkileyeceğini merak ediyorum bu durumun. Diğer kitaplarla birlikte bu kaotik ortamın sonuçlarını çok iyi hissedeceğiz gibi duruyor, kısa süre içerisinde 7.kitaba başlayacağım. Yazı biraz karışık olmuş olabir cümleleri kafamda toparlamadan yazdım :p
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek ~ Anita Felipova
.
Beyaz, siyah ve grilerle dolu bir kitap diyerek başlasam olur mu?
Hayatı sadece yaşadığı yerle sınırlıydı Bahar’ın. Artvin Şavşat’ta yaşayan lise son sınıf öğrencisi bir kızla tanışıyoruz. Sınıfta yapılan üniversite gezilerini bilirsiniz. İşte onlar da kendi dünyalarından çok daha farklı bir yere,
