Ölüm cezası, herhangi bir kimse suçüstü yakalandığında veya suçunu itiraf ettiğinde uygulanır. Birkaç şahit bulunduğunda, suçlu işkenceyle suçunu itiraf etmeye zorlanır. Katiller ve zina suçu işleyenler ölümle cezalandırılır. Cariyelerine herkes istediğini yapabilir. Büyük hırsızlıklar da ölümle infaz edilir. Daha ufak hırsızlıklarda, mesela bir koyun hırsızlığında, bir daha tekerrür etmemek üzere değnek cezası verilir. Yüz darbe için yüz değnek gereklidir. Ben burada yerine getirilmesi gereken yargı kararlarından söz ediyorum. Kendilerini elçi olarak tanıtan ama aslında elçi olmayan sahte elçiler de öldürülmüşlerdir. Zehir üreten büyücü ve cadılara da aynı şekilde davranırlar. Bunlar hakkında ileride daha ayrıntılı bilgi vereceğim. Birisi ölürse, ona hıçkırıklarla ağlayarak, ağıt yakarlar. Onun aile mensupları bir yıl vergiden muaf tutulur. Kim bir yetişkinin ölümüne şahit olursa bir yıl süreyle, ölen çocuksa, bir ay geçmeden Möngke Han'ın otağına giremez. Ölen soylu biriyse; Cengiz Han (1167-1227)'ın soyundansa, mezarının yanında daima bir çadır bulundurulur. Mezarının yerini kimse bilmez. Soyluların mezarlarının bulunduğu yerde daima bir müfreze nöbet tutar. Ben, onların ölülerinin mezarlarına hazineler koyduklarına şahit olmadım. Kumanlar, mezarların üzerinde bir tepe yaparlar.