günlük siyaset, çıkar kaygısı, zümre aidiyeti gibi şiirin müktesebatından uzak olan ayna üzerindeki lekenin ve çatlağın gökyüzünün maviliğine, berraklığına leke sürme ihtimali de yoktur.
sizler;
“nerde beni korumaya çalıştıkları bu günahlar?” diye soruyorsanız bilin ki,
“korkulası kuşlardan çoğu bizi yemedi
biz çünkü hiç kirazın en irisi olmadık.”
-süleyman çobanoğlu
bizler;
haydarpaşa’da çay içerken
“her zaman seninle konuşur gibi konuştum, sana bakar gibi
varsayarak yaşadım sanki böyle konuşacağım bir günü
yazgım; beklemekle gelecek gibi değildi.”
diyecek kadar çocuk,
“vardığım devirde
yorgun bir adam oldum ben ibrahim!”
diyecek kadar da büyümüş olanlar...