Seninle saklambaç oynuyoruz.Sen hep saklanıyorsun ve ben durmadan sayıyorum gözlerim kapalı.Bir iki üç ve yüz ve bin önüm arkam hep sen.Bu saklambaçta neden hep ben ebeyim?Ömrüm seni aramakla geçiyor.Adını bile bilmediğim seni...
Oyunu sever bütün çocuklar birdirbir, uzun eşek, körebe bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez oyun sözcüğünün halkların dilinde (Oyun koyun çocukların adını) Savaşa karşıdır bütün çocuklar
Reklam
"Herkes mi yalnız olur? Ne zor işmiş bu arada kalan nesil olmak... Çocukken Bizimkiler izleyerek büyümüş nesiliz biz ama Nip Tuck'a da yetiştik. Çocukken saklambaç oynamış nesiliz ama Warcraft'a da yetiştik. Çocukken ev telefonu kullanmış nesiliz biz ama cep telefonuna da yetiştik. İnsanlarla kafelerde, barlarda tanışıp sosyalleşen nesildik biz ama Facebook'a da yetiştik. Ve bu bizim lanetimiz oldu. Arada kaldık. Ölene kadar bunu taşıyacağız üzerimizde. Bizden önceki nesil; ablalarımız, abilerimiz Bizimkiler izledi sadece. Üniversitelerini bitirdiler, evlendiler, çocuk yaptılar. Düz ama huzurlu bir hayat yaşadılar. Bizden sonraki nesil Bizimkiler'i hiç izlemedi. Nip Tuck'la büyüdü. Aile kurmayı düşünmüyor. Stüdyo evlerinde kendileriyle barışık yaşayacaklar. Zira onlar kendilerinden iki nesil önceki değer yargılarını bilmiyorlar. Mutlular; internetleri, stüdyo evleri ve modern hayatlarıyla. Peki ya biz neyiz? Biz ne yapacağız?" Barış Efendioğlu, Neden Hiç Evlenmedim
(jackie Collins adlı yazarın Şen dullar adlı kitabının eleştirisi. Sitede kitap yüklü olmadığı için ileti olarak paylaşmak zorunda kaldım.) Yazarı 1000 kitap'taki bir haberde tanıdım. Yazarın ölüm haberiydi bu haber. Bu üzücü haber benim yazarla tanışmama vesile oldu. Kadın ölümüyle bile okur kazandı. Bir yazarın en çok istediği şeylerden biri de
Beyler! Ne zamana kadar bu saklambaç oyununa devam edeceksiniz? Sürekli vatanseverlik, millet sevgisi ve medeniyete hizmetten söz ediyorsunuz. Ama millet için, vatan için, medeniyet için ne yapıyorsunuz? Kimileri milyonlarca lirayı aşırarak sevgili vatanımızı namussuzca soyarken kimileri de devlet daireleri, matbaa, okullar ve üniversitelerde memurluk yapıyorlar. Öte tarafta ise milyonlarca halk mahvoluyor, gün geçtikçe kötüleşip kendini kaybediyor! Milletin temelleri çöküyor! Henüz vakit varken ülkeyi ve halkı kurtarınız. Halkın arasına giriniz. Onları tedavi ediniz, eğitiniz, terbiye ediniz. Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Aşk
Bir oyunumuz vardı. Saklambaç Hatırla! Bir ebe ve saklananlar Ebenin bir direği vardı. Ebe, direğine yumup, Sayardı yüz’e kadar Açardı gözlerini, saklananları arardı Bulunca, sobelerdi direğine eliyle Sobelemek Hatırla! Seni kimse bulamazdı, Ve genelde, sen ebe olmazdın Hatırla! Çoğu zaman ben ebe olmak isterdim. Bilerek! Seni bulmak için… Yunus Emre D.
Reklam
Saklambaç oynuyoruz seninle. Sen varken ben yokum. Ben varken sen yoksun... Oyunu bozmak istiyorum bozamıyorum. Yine yenildim bak!.. Mâsiva
Birşeyi görmüyorsak o şey yok mudur? Saklambaç oynuyoruz hayatla. Önümüz arkamız da, sağımız solumuz da sobe. Eh gerisi zaten hikaye... Karar verdim körüm ben. Sonsuz bir Saklambaç oyununda ebe olacağım... Alıntıdır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.