Kitaplığım, benim krallığımdır ve burada mutlak bir kral gibi saltanat sürmeye çalışıyorum...
Kitaplığım, benim krallığımdır ve burada mutlak bir kral gibi saltanat sürmeye çalışıyorum.
Sayfa 58
Reklam
"o 'en büyük leke'ye takılıp kalmadım. dünyaya bulaşmadım, öğretmenliği ve sessizliği seçtim, hale bakıp sözlere aldırmadım diye, allah'a hamdediyorum; içim içime sığmıyor. onlar altın topladılar, ben hazine buldum. onlar saraylar inşa edip bir kaç koltuk elde ettiler, ben tapınak inşa ettim ve iyilik tanrısının sonsuz
Kuyuyla, güzel Züleyha'nın aşkıyla ve zindanla sınanmazsa Yusuf'un Yusufluğu eksik kalır. Ne ki her Yusuf'u dışarıda bir saltanat beklememektedir ve zindana her düşen de Yusuf değildir.
onlar geleceğin insanlığıdır...
Peki, ya çocuklar? .. Annelerinin, dilenmeleri için köşe başlarına yerleştirdiği çocukları hiç görmedin mi sen buralarda? ... Bu çocuklar buralarda çocuk olarak kalmazlar. Daha yedi yaşındayken ya fahişe, ya hırsız olurlar. Oysa çocuklar İsa’nın birer suretidir: “İlahi saltanat onlarındır. ” İsa bize onları sevmemizi, saymamızı buyurdu, onlar geleceğin insanlığıdır...
Enaniyete yüksek,kibir dağında saltanat süren sevgi yoksunu kalpler, başkasının hayatını hiçe sayma,mutluluğuna ket vurma, varlığını görmezden gelme konusunda kusursuzdurlar.
Sayfa 32 - Az YayineviKitabı okudu
Reklam
İnsanların icadı, kolay ve acısız bir sömürü yoluydu politika. Tıpkı bütün diğer insani kurumlar gibi. Para gibi. Hepsi bu. Fazla heyecanlanmamak gerekiyordu. Gerektiğinde lehte kullanılmalı, oyunun içinde ayrı bir oyun kurulmalıydı. Ben de öyle yaptım. Faşist, demokrat, fundemantalist, anarşist, komünist, saltanat taraftarı. Hepsi oldum. Ve hepsinin karşılığını aldım. Huzur. Biraz huzur ve rahat bırakılmak için Black Panther’lerle aynı fikirde olabilirdim. İlkesizlik bana sihirli geldi. Prensipsiz yaşamak. Rahatını bozmamak için açlıktan ölmeyi tercih etmek. Dilsiz taklidi yapmak…
“Saltanat dedikleri ancak cihan kavgasıdır”
` saltanat sürüyorsun kanımda, düşümde, çılgınlıklarımda.. `
Osmanlı Devletinin kuruluşu
Devletin hudûdunu 1080 yılında Marmara ve Ege denizlerine ulaştıran Süleyman Şâh, roma (Rum) imparatoru Aleksi Komnen’i yokluk vergi ödemeye mecbur etti. Selçuklu Hânedânına bağlı olan bu bölgedeki devlete ‘Anadolu Sultanlığı’ anlamına gelen Saltanat-ı Rûm ünvânı verildi.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.