Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
293 syf.
·
Puan vermedi
öncelikle kitabı bitirdiğimde abartıldığı kadar varmış dedim. çok başarılı bir terapist danışan örneği gördüm. dr. furi’nin deborah’ın yavaş yavaş ve büyük bir sabırla birkaç yıla iyi oluşuna şahit olması çok güzeldi. onu bırakmaması ve inanması da.. hayatta bizi anlayan insan olmazsa zaten düştüğümüz yerden kalkamayız. kitapta olduğu gibi sadece düşmekle de kalmayıp psikolojik sağlığımızı kaybedebiliriz. anlaşılmak bu yüzden çok özel bir duygu. ve bu da herkesin yapabileceği bir şey değil. psikiyatrist bile olsa. kitapta dr. furi’nin iş için bir süreliğine başka yere gitmesi ve onun yerine başka doktorun gelmesi ama deborah’ın samimiyet kuramamasında olduğu gibi terapistte olsak herkesle uyumumuz tutmayabilir. deborah adına sevindiğim bir sonla bitmiş oldu. iyileşme süreci adım adım ama oldukça zor bir savaş vererek geçti. ben de kendimi sorguladım böylelikle. doktorun dediği gibi kimse bize gül bahçesi vadetmedi. en başta bunu kabullenerek devam etmeliyiz hayatımıza. devamlı mutlu hissetmek diye bir şey de olmadığına göre bu dünyada mutluluk değil de yalnızca huzuru aramakla meşgul olmak istiyorum. kendimle tüm savaşlarım bunun için olsun. kitap bana bunun farkındalığını hatırlatmış oldu.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,1bin okunma
samimiyet...
******* - "Senden bir şey istiyorum, biricik şey, tek şey: SAMİMİYET!" *******
Sayfa 194 - 11.Levha, (Ocak Kızıştı), -Yokuş- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Reklam
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın daha önce "TİNSEL KOPUŞ" ve "ZİRVELERİN ÖTESİNDE" kitaplarını okuyup çok beğenmiştim ve bu kitabı okuduğum sırada yazarın yeni kitap haberini alınca inanın çok sevindim, şimdi sabırsızlıkla yeni kitabın basılmasını bekliyorum. Yoruma başlamadan önce kitabın ÖNSÖZ'ünden bir alıntı bırakmak istiyorum.
Yedi Kilise
Yedi KiliseSelami Çınarcı · Kitap Müptelası Yayınları · 202337 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Bir kitaptan, en sevdiğiniz yemekten aldığınız hazzı alır gibi oldunuz mu daha önce? Uzun zaman sonra çok sevdiğim X yemeğin lezzetini alarak okudum sanki. Bir insana dair ne varsa, bir insanın hayatına dokunan ne varsa bu satırlar arasındaydı sanki. Her eseri tek tek sıralanmış, oradan en anlamlı en dokunaklı sözler özenle
Hiçbir Şey Eskimez Mutluluk Kadar
Hiçbir Şey Eskimez Mutluluk KadarOscar Wilde · Alakarga Sanat Yayınları · 20161,129 okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Dorian Gray, Oscar Wilde okurlarının en beğendiği eserlerden biridir. Bunun bir çizgi romanı olması ve bir de epey uzun yıllardan sonra NTV tanıtımı gördüğümde, başlamak için sabırsızlanıyordum. Bir insanın yayımladığı tek romanın aynı zamanda onun en iyi eserlerinin de başında gelmesi çok önemli bir başarıdır. Bu başarının
Dorian Gray'in Portresi (Çizgi Roman)
Dorian Gray'in Portresi (Çizgi Roman)Oscar Wilde · NTV Yayınları · 2010184 okunma
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Mutlu geceler ve nasılsınız? Uzun yıllar sonra yeniden Oscar Wilde ve onun özlediğimiz kalemine geri dönüş yaptık. Birkaç eserini okuyarak bu seriyi tamamlayacağız. Hiç yumruk yediniz mi diye başlamak istiyorum bu kitaba da. Çünkü Wilde’nin bu kitabı tam olarak bu etkiyi yapıyor hatta yeri geliyor daha fazlasını da yapıyor. Ben
Bülbül ve Gül
Bülbül ve GülOscar Wilde · Can Yayınları · 2020214 okunma
Reklam
342 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tanıştığımıza Memnun Oldum
Kitaptan aldığım notlara geçmeden önce zihnimde tortu şeklinde kalan düşünceleri paylaşmak istiyorum. Ethica’yı değerlendirirken “Teolojik, politik inceleme” ile birlikte okumak gerektiği kanaati oluştu bende. Tabi felsefe bir silsile olduğu için Platon ve Aristotales’den (Presokratlar ve Sokratesin düşüncelerini fragmanlar şeklinde bu iki
Etika
EtikaBaruch Spinoza · Dost Kitabevi Yayınları · 20191,604 okunma
Sevemiyorum İnsanları
"Sevemiyorum insanları. Huylarına gitmeyi, laklaklarını dinlemeyi, aman da pek içten olmalarını, sır vermelerini, ağız aramalarını, hislerini uluorta döküp saçıp etrafa, sonra üstlerine basınca seni kabahatli bulmalarını, bir latife yapsam anlamayıp bön bön yüzüme bakmalarını, arkamdan ağızlarının suyunu akıta akıta dedikodumu yapmalarını, en hakikatli, en dürüst, en ahlaklı, en iyi kalpli hep kendileri olmalarını ama bunu da böyle laf arasında sanki söylemiyormuş gibi yaparken utangaç mahcup çekingen söyleyivermelerini, sanki tek tuhaf benmişim gibi öyle olmadıklarını söylediğimde yüzüme hayretle bakmalarını, samimiyet yalanıyla küçümsemelerini, saf salak sanmalarını, ağzımdan arada bir küfür kaçıyor diye edepsiz bellemelerini, sıkıldığımı söyleyince aman aman pek incinmelerini, inceliklerini, arkasından konuşmuyormuş gibi yapıp en yakınlarını gözlerini kırpmadan çekiştirmelerini, aldatmıyormuş gibi yapıp bacak aralamalarını, bilmiyormuş gibi yapıp laf çarpmalarını, kırılmamış gibi yapıp kin gütmelerini, hep ben, hep ben demiyormuş gibi yapıp dünyayı etraflarında döndürmelerini, her boku bildiğini sanıp cahilliklerini, "aslında", "bana soracak olursan", "sahi ben", "geçen gün ne oldu", "o var ya o" diye başlayan bir türlü bitmek bilmeyen cümlelerini, gülerken gözlerini kaçırmalarını, el sıkarken sıkmamalarını, öperken öpmemelerini, sarılırken sarılmamalarını, tüm insanca sandıkları iğrençliklerini, hepsini, her şeylerini unutmak ve bir gül yapıp kumaştan boyaya batıra batıra duvarları güllerle kaplamak istiyorum."
Sayfa 47 - Sel Yayıncılık
997 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.