Ah ey saf ve masum olan sabâvet!
Sayfa 147 - RumuzüledebKitabı okudu
Büyük adamların hiddeti de büyük olur.
Sayfa 104 - Küçük ŞeylerKitabı okudu
Mücadele-i hayatın pek çok yerlerinde muvaffakiyeti temin eden sıhhattir.
Sayfa 173 - RumuzuledebKitabı okudu
Yaş da bir mekteptir, gördüğünü anlayarak, öğrenerek geçenler için diyordu.
Sayfa 82 - KonakKitabı okudu
Zaten genç kızların kemal-ı itina ile ihfâ ettikleri esrarı ya bir gözyaşı, ya bir tebessüm ifşa eder.
Sayfa 68 - SergüzeştKitabı okudu
Bütün şehirde olduğu gibi konaklarda da geç yatmak hele geç uyanmak iyi bir nazarla görülmezdi.
Sayfa 81 - KonakKitabı okudu
Maksad-ı hayat mahvolursa, yaşamakta ne lezzet var?
Sayfa 60 - SergüzeştKitabı okudu
İnsan aksam-ı hayatın hangi devrinde olursa olsun, valideye karşı daima çocuktur. Gerçekten hilkat-ı merdaneye malik bir erkek ağlayışı kadar kadında tahrik-i rikkat edecek bir şey tasavvur olunamaz. Be- hususülhusus o kadın valide olursa...
Sayfa 59 - SergüzeştKitabı okudu
Gönül muhabbete karşı daima çocuktur.
Sayfa 51 - SergüzeştKitabı okudu
Fakat o yaşlarda galeyan-ı şebabetle gözler hakayık-bîn olamaz. Gençlikte zevk insanı ekseriya yanıltır...Heyecanı derecesinde amik olmayan şebabetin, mecnunane hevesâtı, seneler tarafından tashih olununca, birdenbire insan ne görür: Hatalarını, kusurlarını...
Sayfa 49 - SergüzeştKitabı okudu
Bir kalp sevmek için mutlak servete, asalete mi muhtaçtır? Bence en sahih ikbal ruhun gördüğü iki güzel göz, en büyük servet kalbin hüsnü gösteren gül rengindeki dudaklardan akseden tebessümdür. Güzellikten büyük asalet, safvet-i kalpten büyük servet mi olur.
Sayfa 37 - SergüzeştKitabı okudu
Hiç şüphe yok ki o nazar-ı rahim bu küçüğe ilâçtan ziyade bir deva-yı kalb-ı elim idi.
Sayfa 13 - SergüzeştKitabı okudu
Ağlamak uğradığımız felâketlere karşı vicdanımızda kalan bakiye- i kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o iktidarın da mahvolduğu vakitlerdir ki, onun yerine kaim olan bir sükûnet-i müessire en şiddetli girye-i elemden dilsûzdur.
Sayfa 17 - SergüzeştKitabı okudu