"Daha beyaz saçlarını kurutacağım. Bu hiçbir şey değil."
"Elin titrer o zaman. Yapamazsın."
"Benim elim sana her uzandığında titriyor zaten."
Kitabın konusunu özet geçeyim:
Mihrinaz Akşahin mezun olduğu günden itibaren her gece aynı rüyayı görüyor. Bir süre sonraysa aynı hastanede, aynı adamın elini tutabilmek için
*Orhan Gencebay:*
‘’…Şikayetim yaratana:
Şaşıran sen mi, yoksa ben miyim bilemedim;
Öyle bir dert verdin ki kendime gelemedim…’’
Soruyorum kardeşlerim, (HAŞA) Allah (Celle Celâluhû) hiç şaşırır mı?
⚠⚠⚠⚠⚠⚠⚠
*Sezen Aksu, Ebru Gündeş, Gökhan Özen:*
Ah be güzel,
Bir uykulu sabahların,
Duaların ancak.
Yarım asır bir hayat geçer önünden,
Kim bilir kimin yârisin...
Ah be güzel,
Şiirler yazılıyor dostundan bir haber,
Senden sonra bir süre kendime gelemedim. Toparlamam öyle kolay olmadı. Aslına bakarsan alışmak epey zaman aldı.Öyle basit bir şey değil inan bana. Hayatını, geleceğini, hayallerini yalnızca bir kişiye ayırıp daha sonra ondan ayrılmak hiç kolay değil. Bunun ne kadar acı bir tecrübe olduğu hakkında en ufak bir fikrin bile yok. Hiç yüz üstü kalmadın.
Öncelikle yazarımızın yazım dil ve üslubundan bahsedelim. Yazım dili olarak oldukça akıcı ve güzel bir üslubu vardı yazarın. Zaten her genç kurgu kitabında hep böyledir. Ve ben genç kurgu türünün bu özelliğini seviyorum.
Kitap her ne kadar kolay okunabilen türden olsa da şahsen ben bu kitabı gerçekten de alıp her gün düzenli okuyamadım. Çünkü
“Orhan Pamuk çok güzel bir kitap yazmış. Kitabı bitirince ben de çok etkilendim ve kendimi Kemal olarak farz edip, Kemal’den size son bir mektup yazdım değerli okurlar.
Yorum için müzik: John Paesano - Finale”
70’ler ilginç bir dönemdi. Nedendir bilmem ama ne zaman uzun favorili, İspanyol paçalı pantolonlar giyen birilerini görsem 70’lerden kalma
Böyle sessizce gideceğim.
Kafesteki kanarya bilecek yalnızca.
Bir tek o biliyor zaten.
Olup biteni...
Hep böyle yalnızdım ben.
Bu yüzden saçlarım hep böyle dağınık.
Geceleri şiirle sustururdum.
Karalama kağıtlarında,
koca bir hayat yaşadım.
Hep böyle umutsuz değildim.
Bir çocuk bile emzirdiğim oldu bir düşte.
Bir salıncak bile kurdum kiraz
Rabbim bana söz verdin
Kaldıramayacağı yükü
Yüklemem dedin kuluma
Şahidimsin
Kaldıramıyorum
Oyunsa bu
Oynamıyorum
İmtihansa
Kaldım
Ben zaten
İçi geçmiş bir hevesle
Yarım kalmış bir niyetin
Arasında ıskalandım
Pişmeden yandım
Son sözüm sana yine de
Üstesinden gelemedim
Bu yaşamak sınavının
Bağışla…