Sen Bana Ölümü Yedirdin
"+Doğrusunu söylemek gerekirse ölüm karşısında hususî bir tavrı olmayan sanatkârın, büyük bir mimara nisbetle âdi bir badanacıdan farkı yoktur. Bütün dünya nimetlerinin boş luğu, aldatıcılığı, fâniliği ve boş olmayanı, aldatmayanı ebedî olanı ihtar edişi!... Işte cins kafaların biricik akidesi!... Ve işte topyekûn fikir ve edebiyatın gerçek zemini... Bu zemine çık mamış insanlara inanmıyoruz."
Sayfa 99 - MuratKitabı okudu
ALİ ÇOLAK’IN GÜNLÜK GÜNEŞLİK ŞARKILAR’I M. NİHAT MALKOÇ Nurullah Ataç’ın “ben’in ülkesi” olarak tanımladığı ‘deneme’ benim favori türlerimin başında yer alır. Onda bambaşka bir içtenlik bulurum. Bu tür bana alabildiğine samimi ve sıcak gelir. Denemenin meyvelerinin her biri bir kalem tecrübesinin kâğıda yansıyan hâlidir. Deneme türünün
Reklam
SANATKARIN ÖLÜMÜ
Gitti gelmez bahar yeli; Şarkılar yarıda kaldı. Bütün bahçeler kilitli; Anahtar Tanrıda kaldı.
Sayfa 16 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Rakı dostu olan ressam İbrahim Çallı bir akşam sofrasındadır. Sofranın geç saatlerinde İbrahim Çallı, alkol sınırını aşmış, gelişi güzel konuşmaya başlamıştı: "Size malik olmak güzel bir talihtir Paşam!"… diyordu. Bu güzel talih Türk milletine nasip oldu. Sofradaki seçkin konukların hayret dolu bakışları arasında, nutuk çeker gibi uzun konuşmasına devam ediyordu ressam. Paşa'nın zaman zaman araya girmesine bile aldırmadan -aşırı alkolün etkisiyle- bu övgü yağmurunu sürdürdü. "Siz bu kavmi kurtardınız Paşam… Vallahi … Hayır vallahi değil… güzel kokulu yasemenler üzerine yemin ederim ki… Siz…" Paşa'nın canı sıkılmıştı iyice. Sanata ve sanatçılara karşı büyük bir saygı duyuyordu. Ama, rakı içmenin de, konuşmanın da bir adabı vardı. Şimşek bakışlarını İbrahim Çallı'ya çevirdi: "Güzel," dedi… Bitti… "Yalnız sen mi konuşacaksın?… Sanatkarlar sanırlar ki yalnız kendileri duyguludurlar. Bulundukları muhitte diğerlerinin de heyecanlı ve duygulu olduğunu unuturlar. Sözü başkalarına bırakmak istemezler. Ben Devlet Reisiyim. Yanımda devlet ricalı ve milletvekilleri var. Sizlerle, hepinizle müsavi olarak bulunuyoruz burada". Durdu. Dikkatle ressamın gözlerinin içine baktı: "Sen şiir söylüyorsun… Bu rakı, insanlara neşe verir; fakat sanat vermez. Sen, burunla neşe buluyorsun. Fakat sanatı bunda bulamazsın". Sonra konuklarına döndü; özür dilercesine: "Arkadaşlar, dedi, bu yüksek sanatkârın eserleri benim üzerimde tesir yapar, ama sözleri tesir yapmıyor."
Sayfa 109 - Güven KitabeviKitabı okudu
İnat ise o meşhur inatçıya yedirdiği dayakların on mislini insanlara ikram eder ki biz bu ziyafete galiba kötü talih diyoruz, sakın bana onu tavsiye etme. O, bir sanatkârın ölümü, kör olması demektir; en büyük şairler, en hakiki sanatkârlar, en büyük dâhiler dünyanın en hercai ve en sebatsızlarıdır.
Sayfa 37 - Sebat adlı öyküdenKitabı yarım bıraktı
SANATKARIN ÖLÜMÜ
Gitti gelmez bahar yeli; Şarkılar yarıda kaldı. Bütün bahçeler kilitli; Anahtar Tanrıda kaldı. Geldi çattı en son ölmek, Ne bir yemiş, ne bir çiçek; Yanıyor yürekte petek; Bütün bal arıda kaldı...
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
69 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.